--------------------------------------------------------------------

--------------------------------------------------------------------

--------------------------------------------------------------------

--------------------------------------------------------------------

--------------------------------------------------------------------

--------------------------------------------------------------------

-----------------------------------------------------------------------

------------------------------------------------------------------------

------------------------------------------------------------------------
------------------------------------------------------------------------

------------------------------------------------------------------------

------------------------------------------------------------------------

------------------------------------------------------------------------

------------------------------------------------------------------------

------------------------------------------------------------------------

------------------------------------------------------------------------

170 İSİM Mİ? 170 CİSİM Mİ?

Sanıyorum 3-4 gündür siz de benimle beraber haberlerde dinliyorsunuzdur!

Kahraman Ordumuzun Afrin’deki teröristlere yönelik başlattığı "Zeytin Dalı Harekatı"na yurdun dört bir yanından destek mesajları geliyor.
Ancak bir taraftan da sosyal medya aracılığı ile Zeytin Dalı Harekatına tepki gösteren isimler de var!
Hatta, harekata karşı olan ve kendilerini aydın diye niteleyen (eski bakan, milletvekili, yönetmen, yazar, senarist, gazeteci, oyuncu gibi mesleklere sahip) bu 170 kadar isim, yazıp imzaladıkları mektubu meclisteki bütün milletvekillerine göndermiş…
Artık bunlara isim mi demek lazım,
cisim mi demek lazım yoksa hasım mı demek lazım buna siz karar verin.
Bana sorarsanız hasım demek lazım!
Türk düşmanı bunlar Türk...

Mektupları bile tam terörist ağzıyla yazılmış…
Terörizmin caniliği “barış” “sükun” “komşuluk ilişkileri” gibi masum kavramlarla kamufle edilmeye çalışılsada niyetleri belli!
Niyetleri Terörist hamiliğine soyunmak…
Kendileri milyonları temsil ettiklerini söyleselerde bunlar hep bu tür karışık dönemlerde ortaya çıkan mahdut sayıdaki çakallar…
Bazen Ermenilerden özür dilemeye kalkan,
bazen Pkk’yı arap sabunuyla yıkamaya kalkan,
bazen Avrupa birliği diye kıçını yırtan,
hatta bazen bize "akiller" diye yutturulan malum takım!
Özel kişilikler yanında tabipler, mimarlar, mühendisler birliği gibi sözüm ona tüzel kişilikler bile var…
Yani isimleri aynı olmasa da kafaları aynı kafa olan, bu güruhu hepiniz iyi-kötü tahmin ederdiniz…
Mektuplarında sarfettikleri şu cümleye bakar mısınız;
“Türkiye’ye bir tehditte bulunmayan, Suriye toprağı olan Afrin’e silahlı müdahalenin bölgemize ve ülkemize barış ve güvenlik değil, daha büyük sorunlar, yıkım ve acı getireceğini, Kürt yurttaşlarımızı da yürekten yaralayacağını biliyoruz”
Tam Pkk ve Ypg ağızı!..
Sahibinin sesi köpek marka!..

10 yıllardır verdiğimiz asker, polis, öğretmen, sivil vatandaş, erkek-kadın, yaşlı-bebek şehitler için çıtları çıkmamış olan bu zevat şimdi barış havarisi kesilmiş…
“Tövbe Estafirullah” demekten, “La Havle” çekmekten kendini alamıyor insan…
……..
Ha “senin fikrin ne Ozan Arif” diyecek olursanız hemen söyliyeyim;
Bana göre bu harekat çok geç kamış, bu zamana kadar çoktaaan yapılması gereken bir harekat…
Ne geldiyse başımıza akşamın işini sabaha bırakmaktan geldi zaten!…
Şu yukardaki aydın geçinen yılanlar bile bu harekatın geç kalmasından türeyen ve şımaran yılanlar...
Yılanın başını küçükken ezmez isen böyle olur zaten!
Velhasılı bu harekata karşı çıkmak, bu harekatı barbarlık olarak göstermek, hele hele bu harekat ile ilgili yabancıların koz olarak kullanacağı laflar etmek tam bir hainlik, tam bir şerefsizliktir.

Ancaaakk…

Dün kışlalarının kapısına çöp kamyonlarını yığarak dışarı çıkarmadığımız, üniformalarını bile giymekten tedirgin hale getirdiğimiz, komutanlarının verdiği emre uymaktan başka hiç bir suçu olmamasına rağmen tanklarının üstünde kemerlerle linç etmeye kalktığımız, sorgusuz sualsiz topluca “Fetöcü” ilan ettiğimiz o Mehmetçiklerin, bugün yine o komutanlarının emri ile sınırlarımızın ötesinde şehitler verme pahasına yazdığı “zeytin dalı” diye adlandırılan bu destanı iç siyaset malzemesi yapmak da, bir o kadar şerefsizliktir…
Bir o kadar adiliktir…
Bir o kadar namussuzluktur…

Siyasi çıkarları söz konusu olunca, yılanı bile kırkıp üç-beş giyim çorap örecek kadar yün çıkarma becerisi olanlar bu sefer bu milleti enayi yerine koymasınlar!
Bıraksınlar Mehmetçik gönül rahatlığı ile işini yapsın…
O kahraman evlatlarımızın emeğini siyaset sofrasında meze yapmaya kalkanlar bilsinler ki;
Böyle bir davranış ortaya koyanlar en büyük ihaneti yapmış olurlar!
Zira Mehmetçik bu harekatla sadece burnumuzun dibindeki emperyalist piçlerini temizlemekle kalmıyor, sadece “Pkk" ve “Pyd” yılanlarının başını ezmekle kalmıyor,
Siyasilerimizin yapamadığı bir önemli vazifeyi daha yapıyor!

Bu vazife ne biliyor musunuz?
Merak eden varsa hemen söyliyeyim!
Mehmetçik dışarıda “Zeytin dalı” harekatını yaparken, içeride de partileri, görüşleri, mezhepleri, aşiretleri boyları hatta soyları ayrı olan ama kalpleri Türkiye için atan bütün yürekleri birbiriyle kucaklaştırmayı başarıyor…
Evet evet siyasilerimizin daha fazla rey alma uğruna ayrıştırdığı, ayrıştırmakla da kalmayıp gerdiği hatta nerde ise birbirine düşman ettiği bu aziz milleti, tek bilek, tek yumruk haline getiriyor…
Kaynaştırıyor... Kaynaştırıyor...

Bence Mehmetçiğin vatanımızın içindeki başardığı bu iş, en az dışardaki başardığı iş kadar önemli…
Hatta belki de ondan bile önemli!..

Onun için yukarıda söylediğim gibi bıraksınlar da
Mehmetçik gönül rahatlığı ile işini yapsın…
Bu vesile ile ben de onların "gez"den ve "arpacık"tan ayırmadıkları gözlerinden,
tetik tutan ellerinden, yılanların başını ezen postallarından öpüyorum…
Zaferleri kutlu, gazaları mübarek olsun…

Ozan Arif
YORUM EKLE


         Kirkagac.Net