--------------------------------------------------------------------

--------------------------------------------------------------------

--------------------------------------------------------------------

--------------------------------------------------------------------

--------------------------------------------------------------------

--------------------------------------------------------------------

-----------------------------------------------------------------------

------------------------------------------------------------------------

------------------------------------------------------------------------
------------------------------------------------------------------------

------------------------------------------------------------------------

------------------------------------------------------------------------

------------------------------------------------------------------------

------------------------------------------------------------------------

------------------------------------------------------------------------

------------------------------------------------------------------------

CEMAAT ADALET HÜKÜMET

Bir zamanlar Balyoz ve Ergenekon operasyonları yapılıyordu ülkede.

Amaç Türk Silahlı Kuvvetleri’nin elini kolunu bağlayarak, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kuruluş felsefesi üzerinde ameliyat yapmak ve ulus devlet sistemini çökertmekti.
Taraf Gazetesi'nin yönetmenliğinde, Zaman Gazetesi'nin yapımcılığında, Samanyolu TV'nin başrolü çektiği bir senaryo filmi gösterime girmişti.
Yardımcı figüranlığa ise havuz medyası soyunmuştu.

Yalan üstüne yalan, iftira üstüne iftira atılıyordu suçsuz ve günahsız insanlara.
Gazeteciler tetikçiliğe soyunmuş, nereden geldiği belli olmayan bavullar ile cirit atıyorlardı ortalıkta.
Bir Müslüman olarak, Müslümanlar’ın; mağrur, kibirli, adaletsiz, hukuku ayarlar altına alan, vicdanını derin dondurucuya kaldırmış olan bu tavırlarından dolayı yerin dibine giriyordum.

Müslüman gönlüm daralıyordu, Kur’an ışığında Allah’a sarılıyordum.
“ Türkiye bağırsaklarını temizliyor, hukuk biraz gecikse ne olur? Adamlar cami bombalayacakmış!” diyorlardı.
Biz o zamanlar bu kumpası fark edip; Cemaat'i, Fetullah Gülen'i, yayın organlarını, iş adamlarını uyarıyor ve diyorduk ki:
"Adalet bir gün size de lazım olacak!"

Ve Kitab’ın ortasından konuşarak diyorduk ki:
 “ Ey iman edenler, Allah için hakkı ayakta tutanlar ve adaletle şahitlik yapanlar olunuz. Bir kavme olan kininiz, sizi adaletsizliğe sevketmesin. Adaletli olun, çünkü o, takvaya daha yakındır. Allah'tan korkun. Şüphesiz Allah, yaptıklarınızdan haberdardır.” ( Maide Suresi 8. Ayet)
Tabii ki bizi bunun neticesinde tekfir ederek; dinsizlikle, statükocu olmakla, zamanı okuyamamakla bilumum ne kadar aşağılayıcı şey var ise onlar ile suçluyorlardı.

Ne oldu?
Aradan geçen bunca zaman sonra, hükümet ve Cemaat yollarını ayırdı.
Cemaat'in “inlerine” kadar girildi.
Adalet lâzım şu an Cemaat’e; ama hak getire!
Çünkü yine biz Kitab’ın ortasından konuşarak demiştik ki:
 “Allah adaletli davrananları sever.” ( Hucurat Suresi 9. Ayet)
Allah’ın Cemaat’e sevgi ile yaklaşması için hiç adalet ile hükmetmişler miydi ki?

Dün bizi Fetullah Gülen, Cemaat ve zamana hükmeden kalemleri dinlememiş ve dikkate almamıştı.
Hâlbuki onları çoğunluğa uymamaları adına, “ hak” yolda karınca olmaya davet ederek, şu Ayet’in hatırlatmasını yapmıştık:
“Yeryüzünde bulunanların çoğuna uyacak olursan, seni Allah'ın yolundan saptırırlar. Onlar zandan başka bir şeye tabi olmaz, yalandan başka söz de söylemezler.” ( En’am Suresi 116. Ayet)

Gelinen nokta ortada, acziyet içerisinde “ adalet” diye kıvranmaktadırlar.
Ey Başbakan, ey Cumhurbaşkanı, ey sadece adında “ adalet” olan Bakan!
Çağrım sizleredir!

Bu tarihi bir yere not edin.
Adalet bir gün size de lâzım olacak!
Lâkin ben ve benim gibi düşünenler o gün, sadece ve sadece atalarımızın dediği şu sözü hatırlayacağız:
“ Kendi düşen ağlamazmış!”

Yazının Dibi; gelecek adına hiçbir kaygım yok çok şükür. Adalet konusunda Allah’a iman ettik ve bu yolda dosdoğru olduk! Bugün adaleti ayaklar altına alanlar, yarınlarından korkmalıdırlar! Bu ateş bir gün onları da yakacak Allah’ın izniyle.
Selâm, sevgi ve muhabbet ile…

BURAK KILIÇASLAN
YORUM EKLE


         Kirkagac.Net