--------------------------------------------------------------------

--------------------------------------------------------------------

--------------------------------------------------------------------

--------------------------------------------------------------------

--------------------------------------------------------------------

-----------------------------------------------------------------------

------------------------------------------------------------------------

------------------------------------------------------------------------
------------------------------------------------------------------------

------------------------------------------------------------------------

------------------------------------------------------------------------

------------------------------------------------------------------------

------------------------------------------------------------------------

------------------------------------------------------------------------

------------------------------------------------------------------------

Yılmaz “Bid'at ve Hurafeler“

İlçe Vaizimiz Osman Yılmaz'ın yazılarını her hafta sitemizde düzenli olarak bulabilirsiniz..

Yılmaz “Bid'at ve Hurafeler“
BİD’AT VE HURAFELER 

Sevgili kirkagac.net okuyucuları! Sizleri selamların en güzeliyle selamlıyorum. Allah’ın rahmeti, bereketi ve mağfireti hepimizin üzerine olsun. Hayırlı cumalar efendim. Yüce Allah’tan size ve sevdiklerinize dünya ve ahiret saadeti vermesini temenni ederim.
Bu haftaki sohbetimizde ‘’Bidat ve Hurafeler’’ den bahsedeceğiz.
Bidat Nedir?
Kelime anlamı olarak,’Dinde sonradan çıkan şey…’’ demektir.
Bidat,’Kur’an ve sünnete tamamen aykırı olan, peygamber efendimizin vefatından sonra ortaya çıkan yanlış adet, gelenek ve inançlardır.‘’
Hurafe nedir?
Hurafe ise, ‘ doğru bilgiye dayanmayan, akıl ve mantık ilkeleri ile bağdaşmayan, dinin özüne ters düşen ve dine çeşitli sebeplerle sonradan sokulmaya çalışılan her türlü yanlış inanış ve uygulamalardır.’
Bidat ve Hurafelerin Hükmü:
Bidat ve hurafelere inanmak, dinimize göre haram’dır. Bir Müslüman’ın bidat ve hurafelerden kaçınması gerekir.

TOPLUMUMUZDA ÇOK SIK GÖRÜLEN YANLIŞ İNANÇLAR VE HURAFELER…
—Gelecek hakkında gaibi bildiklerini söyleyen kişilere inanmak… Allah’tan başkası gaibi(geleceği) bilemez. Bildiğini söylemesi ise, büyük günah’tır.
—Gelin ve damadın üzerine para, üzüm, şeker ve leblebi gibi şeyler atıp, kapıda küp kırmak,
—Dileğin kabulü için ağaçlara bez-çaput bağlamak, türbelere adakta bulunmak, türbe ziyaretlerinden şifa beklemek,
—Mezar taşlarına resim yaptırmak, 
—Haftanın bazı günlerini uğursuz saymak,’’Salı günü uğursuzdur.’’ demek.
—Kızın kısmeti açılsın diye, türbeleri dolaştırıp mum yaktırmak,
Uğursuz hayvan yoktur… Lütfen dikkat…
—Baykuş ötmesini, kara kedinin insanın önünden geçmesini, horozun vakitsiz ötmesini uğursuz saymak,
—Ezan okunurken köpek uluması, karga ve baykuş ötmesinin uğursuzluk sayılması,                                  
—İnsanların ve araçların önünden tavşanın geçmesinin uğursuzluk sayılması,
—Karganın ötüşünün o bölgeye gelecek belanın işareti olarak kabul edilmesi, 
—Dövme yaptırmak,
—Burçların insan karakterine etkili olduğuna inanmak,
Allah’tan başkasına ibadet edilmez… (Yalnızca Allaha ibadet ederiz…)
—Tekke ve türbelerde kurban kesmek, türbe ve tekkelerden şifa beklemek, mum yakmak, buralara el yüz sürmek,
--Türbelerde yatmak,
—Kabirlerin etrafında tavaf eder gibi dönmek, onlardan bir şeyler istemek,
—Ağaçlara çaput bağlamak, dilekte bulunmak, çocuk istemek ve bundan fayda göreceğine inanmak,
Fala bakmak, baktırmak, inanmak doğru değildir… Lütfen dikkat…
Kahve falına bakmak, falcılara, büyücülere gitmek, bunlara inanmak…
—İki bayram arasında nikâh yapmanın uğursuzluk olduğuna inanmak,
—Duaların kabulü için mübarek gecelerde ziyaretgâhlarda mum yakmak,
—Cenazenin alkışlanma uğurlanması, cenazenin arkasından slogan atmak ve çiçek serpmek,
—Ağaçlara çaput bağlamak, dilekte bulunmak, çocuk istemek ve fayda göreceğine inanmak,
—Elden ele sabun, makas, bıçak, iğne ve soğan vermenin uğursuzluğuna inanmak,
--Hastanın başı üzerinde tuz gezdirmek, köz söndürmek, kurşun döktürmek,
—Sağ elinin içi kaşındığında para geleceğine, sol elinin içi kaşındığında da para çıkacağına, ayak altı kaşındığında da yola çıkılacağına inanmak,
—Akşam sakız çiğnemeyi ölü eti çiğnemek gibi kabul etmek, gece aynaya bakmak gibi şeylerin uğursuzluk getireceğine inanmak,
—Cam ve porselen gibi eşyanın aniden düşüp kırılmasını, bir belanın defedileceğine işaret saymak,
Nazar diye bir şey vardır… Ancak, nazara karşı dua edilmelidir.
—At nalı asılan yere nazar isabet etmez demek,
—Ay ve güneş tutulmasında silah atmak, teneke çalmak,
—Gece tırnak kesilirse ömür kısalır, İnancı,
—Merdiven altından geçmeyi uğursuzluk saymak,
—Misafirin, askere gidenin veya yola çıkanın arkasından su dökmek,
Çocuğun cinsiyetini belirleyen Allah’tır…
—Gelinin kucağına erkek çocuk verilince çocuğunun erkek olacağına inanmak,
—Küçük çocukların üzerinden atlanıldığında boylarının kısa olacağına inanmak,
—Çocuğu olmayanlara çocukları olması için deve dili veya eti yedirmek,
—Yeni doğan çocuğun kırkı çıkmadan evden çıkarılmaması gerektiğine inanmak,
—Loğusa kadını kırkı çıkana kadar yalnız bırakmamak,
—Nikâh esnasında gelin ve damadın birbirlerinin ayağına bakması halinde, önce basanın sözünün geçeceğine inanmak,
—Gelin ve damadın üzerine para, üzüm, şeker ve leblebi gibi şeyler atıp, kapıda küp kırmak,
—Hamile kadınların saçlarını kesmemeleri gerektiğine inanmak,
Haftanın her günü temizlik yapılabilir… Cuma günü de…
Cuma ve arife günlerinde çamaşır yıkamayı, dikiş dikmeyi, temizlik yapmayı uğursuz saymak,
—Kefen arasına dua, ayet ve vasiyetname koymak,
—Camiye girerken cami duvarını öpmek,
Akşam ve yatsı ezanları okunurken köpek ulursa o civarda biri ölür inancı,
Ayakta pantolon giymek yoksulluğa işarettir demek hurafedir. Yanlıştır.
Allah’ın günü - ayı- senesi uğursuz olmaz…
—Ayın 13. günü uğursuzdur inancı,
—Ayna kırılması uğursuzluktur;  aynanın kırıldığı ev yedi sene iflâh olmaz inancı,
—Falan ağaca çaput bağlanırsa dert ve tasalar gider inancı,
—Gece ayağı ile oynayanın anne veya babası ölür inancı,  
—Gece ev süpürülürse fakirlik gelir inancı,
—Gece kapı arkasında oturan, iftiraya uğrar demek,
—Gece sandık açmak, kendi mezarını  açmaktır, Yani ölümü çağırmaktır demek,
—Geceleri aynaya bakılmaz inancı,
—Geceleri dikiş dikmenin, tıraş olmanın, tırnak kesmenin, sakız çiğnemenin uğursuzluk ve günah sayılması gibi inançlar hep batıldır, Dinde sonradan ortaya çıkmıştır.
Bu tür inançların, İslam diniyle uzaktan-yakından hiçbir alakası da yoktur.
Böyle şeylere inanmak Allah katında büyük bir günah’tır.
Bir Müslüman’ın böyle saçma ve yanlış inanç ve adetlerden uzak durması ve kaçması gerekir… Dünya ve ahiret mutluluğuna erişmek isteyen kimselerin güzel dinimizin hükümleriyle iktifa etmesi yeterlidir. Kurtuluş, İslam’ın özünü yaşamaktadır.
SONUÇ:
Rabbim, cümlemizi rızası istikametinde yaşayan bahtiyar kullarından eylesin.
Ölmüşlerimize ve aziz şehitlerimize rahmet, bakide kalanlara sağlık- sıhhat ve afiyet ihsan eylesin.
Tüm okuyucularıma ve yorumcularıma yüce Allah’tan maddi - manevi bol kazançlar temenni ediyorum. Haftaya görüşmek üzere Allaha emanet olun efendim…
Saygı ve Sevgilerimle… Hoşçakalın 

Osman YILMAZ
İlçe Vaizi


**********

**********
Güncelleme Tarihi: 03 Şubat 2011, 21:55
YORUM EKLE
YORUMLAR
karagöz
karagöz - 13 yıl Önce

osman hocam yine her hafta olduğu gibi çok mükemmel bir konu yu ele almışsınız güzel olmuş sizi kutlu yorum Allah razı olsun

seydullah kaya
seydullah kaya - 13 yıl Önce

Tevhid Dini (Kur'anda Allah'ın insanlara sunduğu din) bilinmezse, insanlar, yaşadığı huıafeleri ne yazık ki din! olarak kabüllenir.
Kendisini (Yaşayışını) Dine uyduramayanlar, Yaşadıklarına dinden kılıf bulmaya çalışırlar..Allah Dini bu tür ilavelerden münezzehtir.
Osman Hocamız tam yerinde bir tesbitle bizleri gönül ve kafamızdaki Din'le! yüzleştiriyor. Kendisini kutluyorum.
Hasan Kardeşimiz yorumunu biraz acele yapmış...Keşke biraz daha dikkatli okusaydı özür dilemisine gerek kalmayacaktı.
Sayın Osman Hocamızın da kendisini savununken biraz daha sabırlı ve hoş görülü olması gerektiğini düşünüyorum.
Biz okuyucular arıya benzeriz...
Her çiçekten bal almak zorunda değiliz...
Bizler meyve bahçesinde gezinir, hoşumuza gidenleri sebetimize koyarız..
Sözün özü: insanlar, sanal alemde, fikirleriyle ve yazdıklarıyla değerlendirilir.
Ben adıma yazılanları önemsiyorum...

ismail
ismail - 13 yıl Önce

yine faydalı ve anlamlı bir yazı olmuş teşekkürler

ersen
ersen - 13 yıl Önce

osman hocamıza teşekkür ediyorum yazılarını zevkle takip ediyorum
ersen-soma

HasaN
HasaN - 13 yıl Önce

Toplumun aydınlanması beni fazlası ile ilgilendirdiği için yanılgı ilede baksam saygıyı kaçırmadan uyarı tepkimi gösteriyorum.
Buna hoş bakmanız dileğimle.
Ve özür dilerim.Yaptığım hatadan dolayı.
Sizin art niyetli olmadığınıza emin olmam kadar sizinde benim sizi takip ederken titiz olmama saygı göstermeniz dilieğimi yneliyorum.
Tekrar özür dilerim.

VAİZ
VAİZ - 13 yıl Önce

Toplumun aydınlanması sizi niye bu kadar rahatsız ediyor?
yazılanları yanlış okuyorsun ve yalan yazmak diyorsun...
Biat ile bidat arasındaki farkı bilmediğimi mi düşünüyorsun?
Ben yine de senin iyi niyetli olduğuna inanmaya devam edeceğim.saygılar sunarım...

VAİZ
VAİZ - 13 yıl Önce

Biat değil, bidat yazdım . bir daha okuyun...defalarca okuyun ama lütfen kusur aramak için değil de biraz istifade etmek için okuyun. islam tarihini biz de okuduk, senelerce okuduk. biat le bidati ayıramayacak kadar cahil değilim.

HasaN
HasaN - 13 yıl Önce

Biat kelime anlamı olarak, ‘’Dinde sonradan çıkan şey’’ demektir.
Diyorsunuz.
YANLIŞ.
KÜLLİYEN YANLIŞ
BİAT: itaat etmek,uymak,inanmak, kabul etmek.
Nereden çıkardınız bu yanlış yalan bilgiyi?
Bu cümleyi Hz.Muahammed (SAV) kullanırken ( http://www.diyanet.gov.tr/turkish/basiliyayin/weboku.asp?sayfa=27&yid=1)
" Müslümanları Allah yolunda yapacakları savaşta, canlarını fedâ etmekten çekinmeyeceklerine dâir, kendisine bîat etmeğe çağırdı. "
***
"Allah, mü'minlerden ağacın altında sana bîat ederlerken hoşnud olmuştur.Gönüllerindekini bilerek onlara güvenlik vermiş, onlara yakın bir zafer ve ele geçirecekleri bol ganimetler bahşetmiştir."
(el-Fetih Sûresi, 18-19)
Siz nereden uydurdunuz o yazdıklarınızı?
Aman Allah'ım bu ne cahillik ve kasıttır.Diyesi geliyor insanın.
Yazdıklarınızın gerisini yorumlamaya gerek yok.
Siz BİAT hakkında yazdıklarınızı gözden geçirin hocam.
Yanlış Kopyalamış olabilirsiniz.
BUna Kopy-Paste derler.
Birdaha gözden geçirin art niyetli olmadığınıza inanıyorum.
Düzeltin


         Kirkagac.Net