--------------------------------------------------------------------

--------------------------------------------------------------------

--------------------------------------------------------------------

--------------------------------------------------------------------

--------------------------------------------------------------------

--------------------------------------------------------------------

-----------------------------------------------------------------------

------------------------------------------------------------------------

------------------------------------------------------------------------
------------------------------------------------------------------------

------------------------------------------------------------------------

------------------------------------------------------------------------

------------------------------------------------------------------------

------------------------------------------------------------------------

------------------------------------------------------------------------

------------------------------------------------------------------------

İSLAMDA GÖSTERİŞ ( RİYA )

Eskiden farklı duygu sömürüleri yapılırdı, günümüzde de din sömürüsü en üst seviyelerde sürdürülmektedir. Din sömürüsü, Gösteriş ( Riya ) üzerine kurgulanmıştır.  Gösteriş (Riya ), İslam dininin hoş görmediği ve yasakladığı bir durumdur.

Bir iyiliği veya bir ibadeti Allah'ın rızasını kazanmak için değil, insanların beğenisini kazanmak için yapmaya gösteriş (riya) denir. İbadetlerin en makbulü gösterişten uzak olanıdır. İnsanların beğenisini, Allah'ın beğenisinden üstün tutmak, Allah'a ortak koşmak (şirk) olur, bu da en büyük günahlardan biridir.

Resûlullah (s.a.s.):”Müslümanlar için en çok korktuğum şey gizli şirktir” buyurmuşlardır. (Tirmizi, Hudut).Ashab-ı Kiram sorar: "Ya Resûlallah, gizli şirk nedir?"  Resûlullah (s.a.s.): "Riyadır. Yani başkalarına gösteriş için ibadet yapmaktır. Allahu Teala, kıyamet günü herkesin amelinin karşılığını verirken, insanlara gösteriş için ibadet yapanlara şöyle der: "Dünyada kendileri için gösteriş yaptığınız kimselere gidin. Bakın bakalım onların yanında size verecekleri bir şey bulabiliyor musunuz?" (Ahmed b. Hanbel, Müsned, V, 428)

Şeddad b. Evs, Efendimiz (s.a.s.)'e; "Ey Allah'ın Resulü! Senden sonra ümmetin Allah'a ortak mı koşacak?" demiş, Efendimiz (s.a.s.) de:  "Evet, ama onlar Güneş'e, Ay'a, taşa ve puta tapmayacaklar. Fakat amelleri ile gösteriş yapacaklar" buyurmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, IV/124)

Allah ( C.C ), gösteriş yapanlar (riyakârlar) için, Bakara suresi 264. ayette şöyle buyurur: “Ey iman edenler! Sadakalarınızı, başa kakmak, gönül kırmakla boşa gidermeyin. O adam gibi ki, insanlara gösteriş için malını dağıtır da ne Allah'a inanır, ne ahiret gününe. Artık onun hâli, bir kayanın hâline benzer ki, üzerinde biraz toprak varmış, derken şiddetli bir sağanak inmiş de onu yalçın bir kaya halinde bırakıvermiş. Öyle kimseler, kazandıklarından hiçbir şey elde edemezler. Allah, kâfirler topluluğunu doğru yola iletmez.”

Bilgili desinler diye ilimle uğraşmak, dindar görünmek için ibadet etmek, cömert desinler diye zekât ve sadaka vermek gösteriştir. Gösteriş için yapılan ibadetlerin, Allah katında hiçbir değeri yoktur. Gerçek Müslüman, ibadetini reklam için yapmaz. Gösterişten uzak ve gizlice yapar. Yoksullara, ihtiyaç sahiplerine bir şey verdiğinde “sağ elinin verdiğini sol eli duymayacak kadar gizli” verir ki, Resûlullah (s.a.s.): “ böyle kimselerin kıyamet gününde özel olarak ödüllendirileceğini” (Müslim, Zekât) bildirmiştir.

Bütün ibadet ve davranışlar, başka maksatlar için değil, sadece Allah rızası için yapılmalıdır. Ülkemizde casusların yıllarca imamlık yaptığını, din kisvesi altında sinsi planlar ve gizli emeller beslediklerini tarih ortaya koymuştur. Bu durum, gösterişe aldanmanın ne kadar yanlış olduğunu ortaya koyan ve yaşanmış acı bir tecrübedir.

Günümüzde, sahte din adamları ve siyasi çıkar peşinde koşturan siyasetçilere rastlanmaktadır. Bunlar, dindarlık ve dürüstlük görüntüsü altında insanlar arasında çıkar sağlamak, şan ve şöhrete ulaşmak arzusundadırlar.

İslam’ın çerçevesi ayet ve hadislerle çizilmiştir. Bu çerçevenin dışına çıkanlara itibar edilmemelidir. Gerçek Müslüman Kur’an ve Hadislerin dışına çıkmayan,  Hz. Mevlana’nın “Ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol” İslam anlayışına uyandır.

KADRİ DUMLU
YORUM EKLE


         Kirkagac.Net