--------------------------------------------------------------------

--------------------------------------------------------------------

--------------------------------------------------------------------

--------------------------------------------------------------------

--------------------------------------------------------------------

--------------------------------------------------------------------

-----------------------------------------------------------------------

------------------------------------------------------------------------

------------------------------------------------------------------------
------------------------------------------------------------------------

------------------------------------------------------------------------

------------------------------------------------------------------------

------------------------------------------------------------------------

------------------------------------------------------------------------

------------------------------------------------------------------------

------------------------------------------------------------------------

NEREDEN BULDUN DENEBİLMELİDİR‏

Merhaba...

01.10.1964 doğumlu, evli ve iki çocuk (1kız, 1 erkek )babasıyım. ELİ- Soma Açıkocak Servisinde Maden Teknikeri olarak çalışmaktayım.
Maden Teknikerleri Derneği Soma Şube Başkanlığı görevini sürdürmekteyim.
Bundan böyle Kırkağaçlılara özel köşe yazılarımla Kirkagac.net'te olacağım.
İşte ilk yazım...

Hz. Ömer (R.A) bir gün mescid de vaaz verirken cemaattin arasından biri, “Biz seni dinlemiyoruz ya Ömer.
Bize dağıtılan ganimetlerden hiç birimize elbise çıkmazken, senin 
üzerinde bir elbise görüyoruz.
Sen önce o elbiseyi nasıl yaptığını bize anlat.”

Hz. Ömer (R.A); cemaatin arasında bulunan oğlunu göstererek “Oğlum kendi hissesini bana verdi, 
iki hisseden ancak bu elbiseyi yapabildik.” demiş.

Ve işte o zaman cemaatin içinden, “Şimdi konuş ya Ömer, seni dinliyoruz” sesleri yükselmiş ve Hz. Ömer konuşmasına 
başlamış.
Hiçbir Müslüman Hz.Ömer
(R.A)’den daha büyük değildir.

Hz. Ömer’e hesap sorulabiliyor ve Hz. Ömer (R.A)’de hesap veriyorsa, Müslüman’ım diyen herkes de hesap verebilmelidir. İslam dini sorgulamayı 
ve hesap vermeyi yasaklamamıştır. 

İslam dininin siyaset malzemesi yapıldığı günümüzde, İslam’ın gereği yapılmıyor. İslam nizamı değil, batılı emperyalistlerin kararları uygulanıyor.
Nerden buldun yasası 9 Ocak 2003 ‘te kaldırıldı. Devletin “Nereden buldun” diye soması kanunla yasaklandı. Kara para aklamak ve yolsuzlukların önü açıldı. Bugünlerde politikacıların, çocuklarının ve de yakınlarının normal olmayan varlıklarının hesabı sorulamıyor. Devleti yönetenlerin ve yakınlarının mal varlıklarındaki olağanüstü artışın sebebi de sorgulanamıyor.

17 Aralık 2013, rüşvet ve yolsuzluk operasyonunda, Polis Müdürleri, görevden alınıyor, hırsızlar değil, Polis suçlanıyor. Yargı ve polis’e yönelik baskılar, soru işaretlerine yol açıyor, yolsuzlukların üstü örtülüyor endişesi ve şüphesi oluşuyor.  Acaba bunu kime atfetsek de, gündemi değiştirsek. Halkın dikkatini kimin üzerine çevirsek de, bir yönüyle bu işten sıyrılmış olsak, çabası görülüyor.

Temiz toplum, temiz siyaset ve şeffaflık adına gereken yapılmalı, ben hırsızımı yedirmem anlayışı bir kenara bırakılmalıdır. Hırsızlara kefil olmak yerine, Yargıya havale edilmelidir. Yargıya ve polise müdahale edilmemelidir. Polise ve Yargıya müdahale etmek, yolsuzluğun diğer bağlantılarını gizlemek ve delillerin karartılmasına fırsat vermektir.
 
Sert açıklamalar ve tehdit içeren sözlerle, görevini yapanların caydırılması, iyi niyetli bir davranış değildir.  Polis ve Yargı gibi Devletin iki önemli kurumunun, hem kendi içlerinde, hem de birbirleriyle çatıştırılması, Türkiye’yi uçuruma sürükleyecek, tehlikeli bir durumdur.

Tarih:21Aralık 2013, Başbakan, Fatsa Kaymakamlığı önünde yaptığı konuşmada da şunları söylüyor:"Yargıya sesleniyorum siz de içinizdeki kirlileri temizleyin Siz de öyle 
pırlanta, tertemiz değilsiniz, bizim de bildiklerimiz var.” Aynı sözleri polis içinde söyledi. Hem polis hem de yargı töhmet altında bırakıldı. (http://www.etikhaber.com/siyaset/160275-erdogan-yarg-ya-sesleniyorum-siz-de-icinizdeki-kirlileri-temizleyin.html)

Bu sözleri Muhalefet Partisi lideri değil, bizzat Başbakan söyledi. Geçmiş seçimler öncesi muhalefet partilerini yıpratmak, kendilerine iktidar yolunu açmak için, kasetler, 
çeteleşme dedikoduları, tutuklamalar yapılırken, aynı tepkiler gösterilmemişti. Başkalarının ayıbını örtmekte gece gibi olunuz İslam anlayışı, siyasi çıkara feda edilmişti.

Mademki bildikleriniz vardı, o gün neden sustunuz ve bu güne kadar neden göz yumdunuz? Mevcut kadroları siz atamadınız mı? Özel yetkilerle siz donatmadınız mı? Demek ki; kişi kendisine yapılmasını istemediğini başkasına yapmamalıdır.

Devlet yönetenler daha hassas ve ölçülü olmalıdır. İnce eleyip sık dokumalı, örnek davranışlar sergilemelidir. Oğluna; “Başbakan’ın oğlu ticaret yapamaz. Bunu nasıl 
aklından geçirebilirsin. Bir başbakanın oğlu ticaret yapar mı? Utanmıyor musun?” diyen Adnan Menderes’in, siyasi mirasını sahiplenenler, bu davranışı örnek almalıdır.

Hz. 
Ömer’e sorulduğu gibi Nerden buldun denebilmeli ve şaibeli olmamak için aynı şekilde hesap verilebilmelidir.
Bana dokunmayan yılan bin yaşasın anlayışı çökmüş, rüzgâr ekenler, fırtına biçmişlerdir. Bu dünya, etme bulma dünyasıdır. Kişi, cezasının bir kısmını bu dünyada çekecek diyor, yüce dinimiz. Bu dünyanın öbür tarafı da var!

Şeffaflık isteniyorsa, nerden buldun denebilmeli, herkes hesap verebilmelidir.  

Kadri DUMLU

Web:www.kadridumlu.blogspot.com  E Posta: [email protected]                                       
YORUM EKLE
YORUMLAR
gülay akay
gülay akay - 10 yıl Önce

sizin yazınızı çok beğendim sürekli takip ediyorum toplumu bilinçlendiriyorsunuz.böyle köşe yazarlarına ihtiyacımız var


         Kirkagac.Net