--------------------------------------------------------------------

--------------------------------------------------------------------

--------------------------------------------------------------------

--------------------------------------------------------------------

--------------------------------------------------------------------

--------------------------------------------------------------------

-----------------------------------------------------------------------

------------------------------------------------------------------------

------------------------------------------------------------------------
------------------------------------------------------------------------

------------------------------------------------------------------------

------------------------------------------------------------------------

------------------------------------------------------------------------

------------------------------------------------------------------------

------------------------------------------------------------------------

------------------------------------------------------------------------

EĞİTİM SEN “BAYRAM İKRAMİYESİ İSTİYORUZ“

Kırkağaç Eğitim Sen yine hükümete yüklendi.

EĞİTİM SEN “BAYRAM İKRAMİYESİ İSTİYORUZ“
Eğitim Sen "Bayram İkramiyesi İstiyoruz"

Kırkağaç Eğitim Sen Temsilciği bir basın açıklaması düzenleyerek yine hükümete yüklendi. Eğitim Sen İlçe Temsilcisi Mustafa Şen’İn yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verildi.
Maaşlarımızın Erken Ödenmesini Değil, Bayram İkramiyesi Verilmesini İstiyoruz!

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek imzasıyla 28 Ekim 2011 tarihinde çıkarılan ve kamu emekçilerine büyük bir müjde verilircesine kamuoyu ile paylaşılan genelgeye göre, memurlar Kasım 2011 maaşlarını 15 Kasım 2011 yerine bayramdan 2 gün önce 4 Kasım 2011 Cuma günü avans olarak alacaklar.

AKP iktidarından önceki hükümetlerin de sık sık başvurduğu bu yöntem kamu emekçilerine adeta büyük bir lütufta bulunuluyormuş gibi gösterilmektedir. Oysa adı üzerinde bunlar hak edilişlerdir ve hak edilen maaşın sadece 11 gün önce verilmesinden ibarettir. Çıkarılan tantanaya bakılırsa sanki ayın 15’ inde kamu emekçilerine tekrar maaş verilecekmiş gibi bir hava yaratılmak istenmektedir.
Bayram öncesi harcamalar düşünülerek yapıldığı ifade edilen maaşların erken ödenmesi yöntemi aslında bugüne kadar biz kamu emekçilerinin aleyhine olmuştur. Açlık sınırının 1000 TL’ye yoksulluk sınırı ise 3000 TL’ye dayandığı ülkemizde ortalama 1500 TL maaş alan kamu emekçileri olarak yoksulluğa bile uzak, açlık sınırına yakın bir yaşam sürdürmeye çalışıyoruz. Bu koşullarda ay sonunu zaten zor getiriyoruz. Maliye Bakanlığının yayımladığı genelgeye göre, maaşımızı 4 Kasım’da aldığımızda bir sonraki maaşımızı alıncaya kadar olan 41 günlük sürede çok daha fazla zorlanacağımız açıktır.

Kamu emekçilerinin, bayramı gerçekten bir bayram gibi kutlayabilmesi için hükümeti göreve çağırıyoruz. Eğer hükümet gerçekten kamu emekçilerini düşünüyorsa hak edişlerimizi maaş günümüzden önce avans olarak vermesine rağmen sanki bize ULUFE dağıtıyormuş gibi bir tavır sergilemekten vazgeçmelidir. 
Maaşını alıncaya kadar olan süreyi nasıl geçireceğini kara kara düşünmeye itilerek, bayramı da zehir edilen kamu emekçilerine gerçek bir müjde verilmek isteniyorsa; tüm kamu emekçilerine ve emeklilere en az yarım maaş tutarında “bayram ikramiyesi” verilmelidir.

HABER-FOTOĞRAF: HAKAN DEMİR(HABERTÜRK)    

              

********

******

*********


*********

**********

******

*******
Güncelleme Tarihi: 03 Kasım 2011, 15:54
YORUM EKLE
YORUMLAR
Mustafa Şen
Mustafa Şen - 12 yıl Önce

Dört hafta önce yaptığımız açıklamaya söz üreten ve yanıtını alan, söz söyleyemeyip susan sanal yorumcu arkadaşa vereceğimiz yanıt sadece altta yayınladığımız açıklama değildir.
Saygımız,İnsan Olana...Diğerleri Cidden Bizden Uzak Dursun!

Mustafa Şen
Mustafa Şen - 12 yıl Önce

SUSTURULMAK İSTENEN KESK'İN EMEK VE DEMOKRASİ MÜCADELESİDİR!
Eğitim Sen Merkez Yürütme Kurulu'nun "Susturulmak İstenen KESK'in Emek ve Demokrasi Mücadelesidir!" başlıklı açıklama metnidir.30.11.2011
28 Mayıs 2009 tarihinde KESK ve KESK’e bağlı sendikalarımızın yönetici ve üyelerine yönelik gerçekleştirilen toplu gözaltı ve tutuklama operasyonu ile KESK Genel Başkanımız, KESK eski Genel Sekreterimiz, KESK eski Kadın Sekreterimiz, Sendikamız EĞİTİM SEN eski ve yeni Kadın Sekreterleri, KESK Genel Meclisi'nin üç üyesi ve çoğunluğu KESK’e bağlı sendikalarımızın İzmir Şube Yöneticisi toplam 31 arkadaşımız gözaltına alınarak tutuklandılar. Söz konusu tutuklamalar ile sendikal faaliyetlerimiz, demokratik eylem ve etkinliklerimiz soruşturma ve yargılama konusu yapıldı.
Arkadaşlarımız altı ay tutuklu kaldıktan sonra ilk duruşmada tahliye oldular. Yargılamanın tutuksuz olarak devam ettiği dava dosyasının içeriğine bakıldığında başta hukuk kesimleri olmak üzere hemen herkes arkadaşlarımızın beraatlarını bekliyordu. Ancak, 28 Kasım tarihinde yapılan karar duruşmasında baştan beri mahkeme heyetinde yer alan ve heyet başkanı olan yargıç, tüm arkadaşlarımızın beraatlarını isterken, dosyayı ne kadar okudukları bile belli olmayan ve siyasi iktidarın yargıdaki kadroları oldukları izlenimini veren iki hakim 25 arkadaşımızın 6'şar yıl 3'er ay cezalandırılmasına karar verdi! Dava sürecinin sonuna doğru mahkeme heyetinde gerçekleştirilen değişiklik, AKP’nin HSYK’nın yapısında gerçekleştirdiği düzenlemeler sonrasında mahkemelerde hukuki kararlardan çok siyasi kararlar alınmasını amaçladığını da bizlere bir kez daha gösterdi.
Yargılananın KESK üye ve yöneticilerimiz olmadığı, aslında yürüttüğümüz haklı mücadelemizin yargılanmak istendiği açıktır. Çünkü AKP için en büyük engellerden biri KESK'in emek ve demokrasi mücadelesi, kararlı ve ilkeli duruşudur. İlkelerinden taviz vermeyen bu duruşu nedeniyle KESK kurulduğu günden bu yana emek düşmanı her iktidarın hedefi olmuştur. Çünkü KESK;
• Ücret sendikacılığı yapmaz.
• Devletten ve sermayeden bağımsız, emekçilerin hak ve çıkarlarını savunur.
• Ülkenin temel sorunlarına ilişkin sözünü hiç kimseden çekinmeden doğrudan ifade eder.
• Özgürlük ve demokrasi mücadelesi ile üyelerinin çıkarlarını savunma görevlerini birbirinden ayırmaz.
• Toplumsal-siyasal sorunların çözümünde barışı savunur.
• Irkçı, milliyetçi yaklaşımları reddeder; toplumun etnik kimlik, kültür ve inanç farkı gözetmeksizin bir arada yaşama iradesini savunur.
Ancak biliyoruz ki bu saldırı dalgasında sadece KESK değil; seçilmişler, üniversite öğretim görevlileri, gazeteciler, siyasi parti temsilcileri, demokratik kitle örgütü temsilcileri, avukatlar, gençler, AKP'li olmayan belediyeler, kısacası tüm muhalif kesimler de AKP'nin hedef tahtasındadır. "Sıra ne zaman bana gelecek" korkusuyla toplumun tüm kesimleri kuşatılmak istenmektedir. Bu kuşatma ile suskun, tek tip toplum yaratmak hedeflenmektedir.
Eğitim Sen olarak, 12 Eylül faşist askeri darbesi aklıyla yürütülen bu sürece karşı dimdik duracağımız bilinmelidir. Özel hayatın gizliliğini ihlal eden, kitapları suç unsuru olarak gören, kendisini eleştiren ve kendisine muhalif her düşünceyi cezaevine kapayan bir sistem yaratan AKP bilmelidir ki bu faşizan tutum asla amacına ulaşamayacaktır.
Grev hakkımızı engelleyen, toplu sözleşmeyi kuşa çevirip göstermelik hale getiren 4688 sayılı yasada yapılacak değişikliklere karşı mücadeleyi yükselttiğimiz bir dönemde verilen bu ceza tesadüf değildir. Bizler, bu topraklarda gerçek bir demokrasi için mücadele etmenin zor, bedelinin de ağır olduğunu biliyoruz. Ancak "hak verilmez alınır" şiarını ilke edinen, baskılara mücadeleyi daha da yükselterek cevap veren, "acıyı bal eyledik" diyen bir gelenekten gelen KESK yılmayacaktır. KESK, haklı ve meşru mücadele çizgisinden taviz vermeyecek, geri adım atmayacaktır. Arkadaşlarımıza her koşulda sahip çıktık, çıkmaya devam edeceğiz. KESK'li olmak bir onurdur, onurumuzu çiğnetmeyeceğiz.

aylin kısabay
aylin kısabay - 12 yıl Önce

Eğitimsen nereye bağlı KESK'e. Kesk başkanı terör suçundan 6 yıl hapis cezasına çarptırıldı. bu sendikaya üye olan arkadaşlarımız farkında olmadan veya farkında olarak teröre nasıl destek verdiklerini bilsinler.

Mustafa Şen
Mustafa Şen - 12 yıl Önce

Bilmek;Keşke bildiklerini benimle yüz yüze ve gerçek kimliğinle paylaşsaydın da anlatsaydım, içimdeki kaynayan yanardağı..!
Ben kendi kimliğimde kendimi halkımdan saklayan bir insan değilim ki tabi halk biliyor, tespitin doğru. Sadece sazanlık yapanlara gerekli sözü esirgemem. Halkıma duygusal yönden kırgınlığım var ama sevgimin ve inancımın önüne geçemez bu duygusallık!
Paralanmak, kendimi yırtıp bitirmek ANTİPATİ konusuna bağlı olarak dıy dıy deyip, ben varım diye üye olmayanlara;
Köleler, özgür olmak isteyenler den nefret ederler.U.M.Meinhof
Bulunduğun yerde küçük ve günlük çıkar peşinde koşacağına,sorunlara karşı iki yüzlü davranıp edilgence homurdanacağına,içinde yaşadığın toplum için,parçası olduğun insanlık için küçükte olsa bir şeyler yap...
Karanlığa ve mücadele edenlere küfredeceğine bir mum yak ya da sus insan sansınlar...(uyarlama)
Sayımız konusunda ise;Bir tek insanın bize "iyi ki varsınız" demesi,
var olduğumuz için mutlu olmamızı sağlar. Can Yücel
Sayımız güldürme beni

Bilmek
Bilmek - 12 yıl Önce

Sayın Mustafa ŞEN Bu Halk senide biliyor,Hülya gibi düşünenleride biliyor.Zamanı gelince yapacağını yapıyor.Sana da böyle kendini paralamak kalıyor.Mücadele yapacağım derken kendini yırtıp bitiriyorsun daha çok ANTİPATİ çekiyorsun seninle birlikte mücadele edecekler dahi sen varsın diye o sendikaya üye olmuyor.Baksana sayınızdan belli.

Hasan Kara
Hasan Kara - 12 yıl Önce

Serkan kardeşime:Mesajını okudum -Asgari ücretliler ne yapsın demişsin..
Öncelikle Onu bunu demeden, işte yıllarca okudum birçok kursa katıldım ihtisas yaptım filan muhabbetine girmeden,Sana sadece bir teksoru soracağım:
-Sen hiç hakkını aradın mı? Hak ararken; Polis copu kafana inerken ellerinle kafanı korumaya çalışıp parmakların kırıldı mı? Hadi bunları geçtim herhangi bir eyleme katıldın mı? Katılsaydın asgari ücretli ne yapsın diye sormazdın .. Yapacağın şey bellidir..
Bu güne kadar tüm dünyaya bakarsan hiçbir ülkenin egemenleri -Dur şunlara zam yapayım diye zam yapmazlar..
Özetle: Vereceksin kavganı, edeceksin mücadeleni, alacaksın mükafatını.
Oturduğun yerden biz 635 tl alıyoruz ne yapalım olmaz..Hele Fakir bırakanlara şirin gözükerek olmaz..Evet efendim sepet efendimle hiç olmaz..Dolayısıyla senin sorunun muhatabı biz öğretmenler değil. Senin muhatabın egemenlere ve ne yaparlarsa yapsınlar onlara sahip çıkan Hülya bey Diyarbakırlı veya dürüst öğretmen gibiler..Onlara sor.

yıldız
yıldız - 12 yıl Önce

Kırkağaç'a sendikacılığı ve sendikal mücadelenin nasıl yapılması gerektiğini öğreten EĞİTİM-SEN'i kutluyorum.Gündemi bu kadar yakından takip eden ve anında tepki koyan bir STK görmedim.Bazıları demokratik yaşamın vazgeçilmezi olan örgütlü yaşamı ve sendikaların işlevini anlamamakta kararlı olsa da Eğitim-Sen onlara öğretecek diye umut ediyorum.Hülya,Diyarbakırlı,Bozo gibi şahıslarla Mustafa Bey ve ekibinin karşılıklı atışmalarını heyecanlı bir maç izler gibi izliyorum.Ha bir de Dürüst öğretmen vardı.Ne oldu ona;sustu kaldı.Fakat gördüğüm manzara şu:Eğitim-Sen açık ara önde gidiyor.Diğerleri ne kadar çabalarlarsa çabalasınlar çaplarının bu tartışmalara yetmediğini görüyorum.Bilgi birikimleri,kültür seviyeleri okadar yetersiz ki , sürekli tekrara düşüyorlar.Lütfen hanımlar ve beyler Eğitim-Senlilerle uğraşacaksanız seviyenizi biraz yükseltin .

Mustafa Şen
Mustafa Şen - 12 yıl Önce

hülya Bey ben baş temsilcisi olduğumu iddia etmiyorum zaten oyum! Sanırım senin algı kapasiten sınırlı programlanmış cinsiyetini şaşırman gibi iddialarını da tutarsızlaşıyorsun!
Benim yazdıklarımla, senin yazdıklarını herkes dikkatle takip ediyor merak etme sinek olarak kimi gördüğümü anlamaya çalış kapasiten oranında...:)
Bu kadar çirkeflikten ve aymazlıktan sonra beni senin gibi gazap içerisinde bulanan biri ile mücadele konusun da var eden Allah'ıma şükürler olsun ki duaların kabul olsun...
Bu haber altında yapılan her türlü seviyesiz saldırıya gerekli yanıt verilecektir.Gerçek yaşamda karşımıza çıkıp İNSANLIKLARINI gösteremeyenlere sanal dünyada meydan boş bırakılmayacaktır.
Saygımız, Sadece ve Sadece İnsan Kalabilenlere...



         Kirkagac.Net