--------------------------------------------------------------------

--------------------------------------------------------------------

--------------------------------------------------------------------

--------------------------------------------------------------------

--------------------------------------------------------------------

--------------------------------------------------------------------

-----------------------------------------------------------------------

------------------------------------------------------------------------

------------------------------------------------------------------------
------------------------------------------------------------------------

------------------------------------------------------------------------

------------------------------------------------------------------------

------------------------------------------------------------------------

------------------------------------------------------------------------

------------------------------------------------------------------------

------------------------------------------------------------------------

Eğitim Sen'den Bakan Dinçer'e Tepki(VİDEO)

Kırkağaç Eğitim Sen'de Bakan Dinçer'e tepki gösterdi. İşte video görüntüleri.

Eğitim Sen'den Bakan Dinçer'e Tepki(VİDEO)
Eğitim Sen'den Bakan Dinçer'e Tepki(VİDEO)

Kırkağaç Eğitim Sen sendikası yönetim kurulu üyeleri bugün yaptıkları basın açıklamasında özellikle Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer'e yüklendiler. İşte Basın açıklamasının tamamı ve kirkagac.net farkıyla video görüntüleri.

Basına ve Kamuoyuna,

2011-2012 Eğitim Öğretim Yılı sene başı, Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer’in kamuoyuna düşen açıklamalarını değerlendirme, 5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü ve “8 Ekim İnsanca Yaşam İçin Eşit, Özgür, Demokratik Bir Türkiye! “ Ankara Mitingi bilgilendirmesidir.

5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü
5 Ekim, dünyanın pek çok ülkesinde eğitim emekçileri tarafından Dünya Öğretmenler Günü olarak kutlanıyor. Öğretmenlik mesleği açısından uluslararası genel kabullerin simgesi sayılan 5 Ekim’i, Türkiye’deki öğretmenler ise her geçen gün biraz daha zorlaşan ekonomik koşullarla, ivme kazanan eğitimin paralı hale getirilmesi ve özelleştirilmesi girişimlerine karşı, tüm eğitim ve bilim emekçileri için birlik ve mücadele günü olarak görmektedir. 24 Kasım Günü’nü ise 12 Eylül darbecilerinin bize verdiği şekli ile değil, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e Başöğretmenliğin verildiği gün olarak kutlamakta ve anmaktayız.

2011-2012 Eğitim Öğretim Yılı sene başı, Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer’in kamuoyuna düşen açıklamalarının değerlendirmesi

KIRKAĞAÇ’TA EĞİTİM UNSURLARININ GÜNDEMİNDE NELER VAR?
İlk önce eğitim emekçileri olarak çocuklarımıza onurlu bir gelecek ve yaşanabilir bir dünya bırakmak için mücadele veriyoruz. Bunun için milli eğitim bakanın son günlerde yaptığı açıklamalarını tamamen popülist buluyoruz. Eğitim öğretimdeki sorunların çözümüne dönük değil, gerçek sorun yaratanların sorunları çözme iradesinden uzak söylemlerinde eğitim emekçilerini vatandaşla karşı karşıya getirmeye çalışan siyasetçi söylemleri olarak görüyoruz.
Ülkemizde parasız eğitim anayasal bir hak olmasına karşın bütün okullarda çeşitli adlar altında öğrencilerden para toplanmaktadır. Bakan Dinçer velilerden para alan okul müdürlerine soruşturma açılacağını söyledi. Şimdi buradan sesleniyoruz okul müdürleri çıksın açıklasın okullara herhangi bir ödenek geliyor mu? Geliyorsa okulun bütün masraflarını karşılıyor mu? Bakanın velilerden para alınmayacak demesi doğru ama samimi değil. Yani tribünlere oynamak olarak değerlendiriyoruz. Önerimiz her okula öğrenci başına, aynı belediyeler de olduğu gibi fazla değil bir defaya mahsus 10-20 TL gönderilse sadece bu konuda var olan şikayetler ortadan kalkar.
Bakanlığın açıklamalarını uzun vadede okulların özelleştirilmesi ve tamamen paralı hala getirilmesi için kamuoyu oluşturma sürecinin bir adımı olarak görüyor, yıllardır verdiğimiz mücadele içerisinde halkımızın hakkı olan kamusal eğitimin nasıl özel eğitime çevrildiğini biliyoruz. Biz bu filimi sonunu gördük, eğitim emekçileri ile halkımızın kaybedeceğini biliyoruz. Bu sebeple bundan önceki bakanlarımız gibi eğitim emekçilerini günah geçişi gösteren söylemleri Eğitim Sen olarak dikkate almıyor aşağıda belirttiğimiz gerçek gündemlerimizi kamuoyuna taşıyoruz.

Gelelim Kırkağaç düzeyinde somut durumlara.
1)            Fiziki Sorunlar:
Kırkağaç’taki hangi okulda tam anlamıyla bir fen laboratuvarı var? Hangi okulda kapalı bir spor salonu var? Kaç okulda çok amaçlı salon var? Hangi okulda yabancı dil laboratuvarı, spor odası, öğrenciler için soyunma odası var? Okul projeleri çizilirken ve onaylanırken hangi öğrenci kriterleri dikkate alınıyor? Okul bahçesinde, her yaş öğrencinin girdiği tuvaletler ne derece uygun? Taşımalı olan okulların yemekhanelerinde öğrencilerimiz rahat yemek yiyebiliyor mu? Kırkağaç’taki hangi okulun bahçe düzenlemesi öğrencilerin bedensel gelişimine uygun olarak yapılmıştır? Okul bahçelerine dökülen zayıf asfalt öğrencilerimizin bedensel sağlığını bozacak durumlar oluşturuyor mu? Özellikle anasınıfı öğrencileri için uygun oyun alanları yaratıldı mı? Derslik sayısı yetersizliğinden; sınıflar kalabalık, ara dersleri boşaltılıp sokaklarda boş boş gezen öğrenciler yok mu? Bu öğrenciler sokaklarda asayiş ve toplumsal yaralar yaratmıyor mu?
2)           İstihdam Sorunu:
Okullarımızda kadrolu öğretmen, kadrolu hizmetli sorunları sürekli yaşanmıyor mu? Bakanlığın kadro tahsis etmemesi sonucu ana sınıfından, orta öğretim son sınıfa kadar asgari ücret ve altında maaş alan öğretmenler istihdam edilmiyor mu? Okul idarecileri, öğretmenler, yardımcı hizmetler personeli, veliler ve öğrenciler okulların temizliği konusunda sıkıntılar yaşamıyor mu? Kısmi zamanlı geçici personel (4/C) ‘li emekçiler hala bizim buradaki statümüz ne demiyorlar mı? Okullarımızda SGK’sız çalıştırılan emekçilerimiz yok mu?
3)           Mali Sorunlar:
İşte geldik en temel soruna basın emekçileri arkadaşlar!
T.C Anayasası madde 42: İlköğretim, kız ve erkek bütün vatandaşlar için zorunludur ve devlet okullarında parasızdır.”222 Sayılı İlköğretim ve Eğitim Kanunu madde 2: “İlköğretim, ilköğrenim kurumlarında verilir; öğrenim çağında bulunan kız ve erkek çocuklar için mecburi, devlet okullarında parasızdır. ” 1739 Sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu: Madde 8: “Eğitimde kadın, erkek herkese fırsat ve imkân eşitliği sağlanır. Maddi imkânlardan yoksun başarılı öğrencilerin en yüksek eğitim kademelerine kadar öğrenim görmelerini sağlamak amacıyla parasız yatılılık, burs, kredi ve başka yollarla gerekli yardımlar yapılır.” der.
Eğitim emekçisi idarecim söylenir. ” Okuldaki hizmetleri yapabilmem için genel bütçeden 1 kuruş gelmez okuluma!” Kaç idarecimiz bunu yüksek sesle dillendiriyor?
Eğitim emekçisi öğretmenim söylenir. “Fotokopi, temizlik, kalem-tebeşir, spor, kıyafet, malzeme, okulun genel harcamaları vb. için öğrencilerden nasıl para isterim?” Kaç öğretmenimiz bunu yüksek sesle dillendiriyor?
Velim söylenir. “Eylül ayı geldi, yandık. Ekonomik gücümü aşan, biricik yavrularımın okul masraflarını nasıl karşılayacağım? Ona babalık-analık görevimi yapabilecek miyim? Yönetmelikte de olsa anasınıfına giden yavrum için bana bankaya, şu hesaba her ay aidat yatır demiyorlar mı? Tutturmuşlar ilköğretime giden öğrencim için şu formayı alacaksın? 70-80 lira o dediğin. En kalitelisi 20 lira olan mavi önlüklerin nesi eksik? Veli toplantılarına ve okul aile birliği toplantılarına hiç gitmem. Neden? İş döner dolaşır okul için para isteme de düğümlenir?” Kaç veli bunları yüksek sesle dillendirir?

Okul Aile Birliği üyeleri söylenir. “Seçildim ama çok pişmanım! Okulun mali sorunları yüzünden velilerle papaz oldum. Kaymakamlıktan, belediyeden, iş adamlarından, esnaftan para istemek, okula gelir getirsin diye kermesler, çaylar organize etmek, bilet satmak, hediye toplamak benim işim mi?” Kaç seçilmiş üye bunu yüksek sesle dillendiriyor?
4)           Sosyal Etkinlikler:
Yaptığımız sendika toplantılarında şu cümle çok dillendiriliyor. ”Öğrencilere okulu sevdiremiyoruz. Onların gözünde okul sadece bilgi yüklenilen yerler. Öğrencileri okullara coşku ile çekecek sosyal aktiviteler yetersiz ya da hiç yok! Ne yapılacak ortam, ne zaman, ne de yarış atına çevrilmiş öğrencilerden imkânlar yaratabiliyoruz.” Törenlerde dağıtılan madalya, kupa ve hediyelerin hangi imkânsızlıklar içerisinde ve zorluklarla alındığını sadece emek veren öğrenciler-öğretmenler biliyor.
İlçemizde ve ilçe dışında etkinliklere katılan öğrenciler ve idareciler taşıt sorunu yaşamıyor mu? Öğretmenler SBS başarısını okul başarısının ölçüsü olarak gören büyüklerimiz yüzünden etkinliklere katılacak öğrenci bulmakta zorlanmıyor mu? Bir tiyatro eserini izlemek için bir çok okul öğrencisi ilçenin bir ucundan diğer ucuna ses düzeni bile doğru olmayan bir okula yaya gitmiyor mu? Okullarımızda birçok eksik yüzünden spor aktiviteleri gereğine uygun yapılabiliyor mu?

Biz Eğitim Sen İlçe Temsilciliği olarak çocuklarımıza onurlu bir gelecek ve yaşanabilir bir dünya bırakmak için mücadele veriyoruz. Bu konuda ilçemizde tüm eğitim - insan unsurunun olduğu yerde varız, sözümüzü de esirgemeyiz. Bu konuda dik duruşumuzu da hiçbir zaman taviz vermeyiz. Sendikamız kamusal, nitelikli, parasız, bilimsel, demokratik, eğitimin yaşam bulması için geçmişte nasıl mücadele etti ise, bugün ve gelecekte de bu haklı mücadelesini kararlılıkla sürdürecektir. Bu sürecin takibinde 8 Ekim’de Ankara’da yapılacak olan “İnsanca Yaşam İçin Eşit, Özgür, Demokratik Bir Türkiye! “ mitingine tüm kamu emekçilerini davet ediyor, halkımızı da tüm haklarına sahip çıkmaya çağırıyoruz.

KIRKAĞAÇ EĞİTİM SEN TEMSİLCİLİĞİ
Yönetim Kurulu Adına Mustafa Şen

HABER-FOTOĞRAFLAR-KAMERA: HAKAN DEMİR(HABERTÜRK)



HABER-FOTOĞRAFLAR-KAMERA: HAKAN DEMİR(HABERTÜRK) 

********

**********



HABER-FOTOĞRAFLAR-KAMERA: HAKAN DEMİR(HABERTÜRK)


*********

**********

********

********
Güncelleme Tarihi: 05 Ekim 2011, 23:40
YORUM EKLE
YORUMLAR
@karakurt
@karakurt - 13 yıl Önce

eğitim-sen in düşüncelerini bizlere aktarması güzel iyi tarafından bakmak lazım herşeye

Mustafa Şen
Mustafa Şen - 13 yıl Önce

bozo; ayıp olan, benim devrimci sabrımı zorlayan ve açıklamalarımı hakaret kabul eden sanal şahsiyetinizin kültürel birikimsizliğinize iade ediyorum.
Şiddet algınız benim kültürümün ölçüsü olamaz. Ben söylemlerimi ve ifadelerimi demokrat çizgimle değil devrimci kişiliğimle örtüştürüyorum. Bu konuda biraz okumuşluğunuzun ve yaşam pratiğinizin size anlatacakları vardır.
Sanal kişiliğiniz ve yazdıklarınızın bir değer oluşturmasını istiyorsanız kendinizi diğer seviyesizlerden ayıran gerçek kimliğinizi bilmek ve tanımak isterim.
Zavallılık konusu ise içine düştüğün durumla çok güzel kendini buluyor. Zavallı insanlar üretimsiz, değer oluşturamayan kişiliklerdir. Yaşama adını ve sosyal sorumluluğunu kabul ettirenlerin ya arkasındadırlar çukur kazarlar ya da direkt saldırı ve karalama çabasına girerler. Diğer yorum atanların ikinci durumu tercih edip prim yaparken sanallıklarında senin bana, örgütüme karşı söylediklerin insanca yaşama mücadelesi veren bizlere sadece dost ve düşmanı tanımamızda birer araç olur!
Benim şahsımda, yukarıda ki mitinge katılan arkadaşlarımızın farkındalık düzeyini yükseltmek senin gibi hasmane(sendikanızı örgütleme çalışmalarınızda nasıl yaptığınızı bilen biri olarak) yorumlar atan sanal şahsiyetlerin görevi olamaz, ukalalık yapıyorsun…Benim gerçekliğimi başkalarına şans verme ölçütü yapmana da izin vermem. Yazık olanı şu söylemimle anlatayım. Tüm öğrencilerime anlatırım sorun çözerken. “Yavrularım; duyduğunuza inanmayın, gördüğünüze şüpheyle bakın ama yaptığınıza inanın!”
Sınıf mücadelesini bilmediğini de gördüm… Sınıf mücadelesinin ne olduğu konusunda, anarşist komünist kişilik, devrimlerin sana ihtiyacı olup olmaması, düşünce sistemimin ihanet çizgileri, devletin sınıfsal tanımı, sempati duyduğum yerler konusunda sana samimiyetle bir brifing vermeye hazırım.
Başıma bir hal gelirse bizler sokağa da, dağa da, mücadele meydanlarına da çıkmaya hazırız. Bizler TAM BAĞIMSIZ TÜRKİYE mücadelesin de her zaman nefer olmaya hazır, dik duruşlu, onurlu, İNSAN SEVER kişilikleriz.
Saygım, Sadece İnsan Olma Değerlerini Ülkesi İçin Yaşatan Şahsiyetlere…

bozo
bozo - 13 yıl Önce

aslında sınıf eksenli mücadeleyi savunan biri olarak otoriter bir duruşunuzun olmaması gerekiyor yani anarşist bir komünistseniz eğer o değerli devriminizde bana da ihtiyaç duyacaksınız o yüzden beni zavallı bulmanız ve sizinle aynı düşünce de olmayan diğer arkadaşların yorumları için yazdıklarınız kendi düşünce sisteminize ihanettir bu yazdıklarınızı sadece sinirli bir anınızda istemeden yazdığınızı düşünmek istiyorum yani sizin mücadeleniz artık herkesin isteyerek sizin gibi düşünmesini sağlayana ve inandırana kadar bitmeyecektir toplumsal katılımı sağlamanız gereklidir ama bu tavrınızla çok zor gerçekten..Anarşist komünistlerin düşüncelerine göre, gerçek komünizmin tek hedefi devletin yıkılmasıdır; çünkü devlet, egemenlik ve sınıf hükümdarlığı üzerine kurulu politik bir örgüttür. Dolayısıyla sizlerin bazı yerlere sempati duymanızı anlamaya başladım..başına bir hal gelirse canım dağlara gel dağlara dağlar seni çağırıyor mustafa:):)

bozo
bozo - 13 yıl Önce

çok ayıp mustafa bey hiç yakıştıramadım siz daha burada yazdıklarıma tahammül edemiyorsunuz ve bana hakaret ediyorsunuz demek ki karşınızda olsam bi güzel döveceksiniz beni şiddet temelli bir kültürünüz var doğru siz ancak sizin gibi düşünenler için ifade özgürlüğü istiyorsunuz hiç samimi bulmuyorum gerçekten demokrat olamamışsınız ayrıca ben kendimi deşifre etmek zorunda değilim hayatımın hiç bir döneminde de zavallı olmadım ama sanırım sizin gibi düşünmediğim için kendimi şanslı sayabilirim ayrıca benim hiç bir yorumumda siz değerli öğretmen arkadaşlarıma hakaret etmedim sadece nereye hizmet ettiklerinin farkında değiller dedim umarım farkındalık düzeyiniz bir gün yükselir..

Mustafa Şen
Mustafa Şen - 13 yıl Önce

Bizim basın açıklamamız altında çamur üreteceğine kim olduğunu söyle, tanışalım,hoş sohbetler yaparım. Eğitim İş adına nesin, kimsin?
Tek varlığın, sendikamız üzerinden kendini var etme mücadelesi veren bir zavallısın! Saygım Mücadele Üreten İnsana...

bozo
bozo - 13 yıl Önce

1 Mayısta dayak yiyen eğitim iş li arkadaşlarımız için de neden aynı duyarlılığı sergilemediniz madem ki ırk dil din eksenli bir sendika değilsiniz neden o arkadaşların karşılaştığı haksızlığa dair bir basın açıklaması yapamadınız.işbirlikçi sarı sendika devletin ajanlarısınız diye dayak yiyen arkadaşlarımızı saygıyla selamlıyorum bizler gerçek Atatürkçüyüz sizler kürt solunu temsil eden bir örgütsünüz tüm ulusalcı kardeşlerimi EĞİTİM İŞ çatısı altına bekliyorum ayrıca mücadelemiz kürdistan için değil Atatürkçü çağdaş Türkiye içindir. Yazık nereye hizmet ettiğinizin farkında bile değilsiniz sizin verdiğiniz aidatlarla cezaevinden çıkan leyla zana lara yemek verildi sizin bundan da büyük ihtimalle haberiniz yoktur..Yaşasın tam bağımsız Atatürkçü çağdaş Türkiye

Selda ADIGÜZELEğitim -Sen  Kadın Sekreteri
Selda ADIGÜZELEğitim -Sen Kadın Sekreteri - 13 yıl Önce

Bozo Rumuzlu arkadaşın açıklaması oldukça üzücü ve düşündürücü.Biz bu sendikaya üye olurken önce tüzüğünü okuduk.Sendikamız bir emek ve emekçi örgütüdür.Hiç bir üyenin ırkı,dili ,dini,cinsiyeti ,dünya görüşü,partisi sorgulanmaz.Bizden ayrılarak Eğitim-İş'i kurmuş olan arkadaşların böyle bir açıklama yapmasını hiç etik bulmuyorum.Bir mücadele adamıysanız eğer örgütten kaçarak değil içinde kalarak mücadele etmeliydiniz.Saygılarımla..

Mustafa Şen
Mustafa Şen - 13 yıl Önce

boza rumuzlu arkadaş, sen ne kadar çok biliyormuşsun.Eğitim İş konusunda bende sana bildiklerimi anlatmak isterim.Sendikamız konusunda bildiklerini ve sendikanızın kuruluş amacını,çalışma şeklinizi gerçek kimliğin ve şahsiyetinde konuşmak isterim.Bizi ve sendikamızı anlayamayacak kadar hayata negatif bakanlardansın! Saygım Sınıf Eksenli Üretim Yapanlara, Laf Üretenlere Değil...



         Kirkagac.Net