KIRKAĞAÇ HABER

ESKİ KAPI ve SANDIKLARI SANAT ESERİ HALİNE GETİRİYOR(ÖZEL HABER)

GÜNCEL

Ahşap oymacılık sanatını en güzel şekilde sergileyen Mehmet Şerif Akgün, ürünlerini hem yurt içine hem de yurt dışına pazarlıyor.

ESKİ KAPI ve SANDIKLARI
SANAT ESERİ HALİNE GETİRİYOR
(ÖZEL HABER)

Kırkağaç’ta topladığı eski kapı ve sandıkları Selçuklu ve Osmanlı motifleriyle işleyerek, antik ahşap oymacılık sanatını en güzel şekilde sergileyen Mehmet Şerif Akgün, ürünlerini hem yurt içine hem de yurt dışına pazarlıyor.

Kırkağaç’ın Bakır Mahallesinde kendine ait evin bahçesinde çalışmalarını sürdüren Mehmet Şerif Akgül, ahşap oymacılığı sanatının yok olmaması için bu mesleği oğlu ve toruna öğretiyor.
Çocuk yaşlarda hobi olarak ilgilendiği bu sanatı, emekli olduktan sonra profesyonelce yapmaya başladığı belirten Mehmet Şerif Akgül, internet aracılığıyla sattığı ürünlerin yoğun talep bulmasının kendilerini mutlu ettiğini söyledi.

Kirkagac.Net kameralarına konuşan 72 yaşında ki Mehmet Şerif Akgün “Sanatımızın adı ahşap oymacılığı. Ecdadımızın yaptığı sanatı yıllar sonra tekrar ediyoruz.
Odun olmaktan kurtardığımız 100 yıllık özel çivili kapıları alarak, ecdadımızın sanatını bu kapılar ve sandıklar üzerinde yaşatmaya çalışıyoruz.

İnsan bu tarihi kapıları odun yapıp yerlerine demir kapılar yapıyorlar. Bizde bu kapıları Osmanlı ve Selçuklu figürleriyle oyarak çeşitli yerlerde kullanılsın diye tekrar yaşatma amacıyla uğraşıyoruz.

Hiçbir eğitim almadım. Çoban ressam derler ya hani bende bu sanatı kütüphaneye gidip kitaplara bakarak, araştırarak öğrendim.

Bu kapı ve sandıkları işleyerek, sanatımızı geliştirdik. Anadolu’nun birçok iline gidip bu tarihi kapıları arıyoruz, hatta hurdacılarla görüşüyoruz ama maalesef artık bitiyor.
Evler beton, kapılar ise artık demirden yapılıyor” diye konuştu.

Kapıların üzerlerine Türk ve İslam motiflerini işlediğini ayrıca Türk büyüklerini kapı ve sandık üzerine oyma işlemiyle yerleştirdiğini söyleyen Mehmet Şerif Akgün “Kapılarımızda gördüğünüz figürler, Selçuklu ve Osmanlı’ya ait motiflerdir. Kapılar bize ham olarak gelir. Hiç bir süslemesi olmuyor.

Önce boyalarla çiziyorum. Daha sonra tamamen elle oyuyorum. Ben Selçuklu ve Osmanlı sanatına bağlı kalarak çalışıyorum.

Bu işe başlarken önce boyama tarzında çalıştım. Sonra oymayı denedim.
Daha güzel oldu. Büyük ilgi gördü ve daha çok tutuldu. Şimdi oğluma ve torunuma öğrettim. Şimdi onlarla çalışıyoruz. Hazırladığımız kapıları alanlar masa olarak kullanıyorlar.

Daha küçük kapaklar var, bunlarıda vatandaşlar ya orta sehpası yapıyorlar ya da duvar süslemesinde kullanıyorlar.
Oğlum ve torunum devam ederse bu sanatta ailemizde sürmeye devam edecek. Fakat çevremde 20 yıldır burada sen ne yapıyorsun şu sanatı bize de öğret diyen bir kişi olmadı” dedi.


İşte Kirkagac.Net farkıyla haberin video görüntüleri.

ÖZEL HABER-FOTOĞRAF-KAMERA: HAKAN DEMİR(İHA)









































Sıradaki Haber
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.