KILIÇDAROĞLU NE SÖYLEDİ?

Önce tutuklandı, ardından savcılık dosyayı değerlendirerek hakkında iddianame hazırlandı. CHP Yüreğir Gençlik Kolları Başkanı Eren Yıldırım hakkında 5 yıla kadar hapis istemi ile dava açıldı. İlgili mahkeme de davayı kabul edip “deliller toplandığı için” sanığı serbest bıraktı.

Yargılama yapılacak, mahkeme kararını verecek.

Bu, normal ve hukuki bir süreç!

Ama kirletilmeye çalışılıyor. Bir iddia sürekli olarak gündemde tutulmaya, hafızalara yerleştirilmeye çalışılıyor:

“Erdoğan hedef gösterdi, Eren Yıldırım tutuklandı.”

Sergilenen şu garabete bakın:

Sanırsınız, ortada herhangi bir eylem yok. Polis gitti, durup dururken bir gözaltı işlemi gerçekleştirdi. Olmayan suç icat edildi. Cumhurbaşkanı da devreye girip “tutuklayın” talimatını verdi.

Oysa ortada şikâyetçiler ve görüntüler var. Vefa Sosyal Destek Grubu, fakir fukaraya, garip gurebaya yardım ulaştırmaya çalışırken, karşılarına bir grup çıkıyor, engellemek istiyor. Suç teşkil eden sözlü ve fiili eylemlerin gerçekleştiği iddia ediliyor. İddianame hazırlanması ve mahkemenin bunu kabul etmesi de iddiaların delillere dayandığını gösteriyor.

Dikkatinizi çekerim:

Saldırıya uğrayan ve engellenmek istenen Yüreğir Kaymakamı! İlgili yönetmeliğe göre de kaymakamlar ilçelerde Cumhurbaşkanının temsilcisi ve yürütme vasıtası olarak görev yaparlar. O’nu temsil ederler!

Cumhurbaşkanının olayı kınamasından daha doğal ne olabilir?

Ortada dolaylı da olsa kendisine yönelik bir saldırı var. Temsilcisinin görev yapması engellenmeye çalışılıyor. Fakir fukaraya gidecek yardımlar önlenmek isteniyor. Ayrıca, Türk Ceza Kanunu’na göre böyle bir eylem suç.

Ne yapması gerekiyordu Erdoğan’ın “İyi olmuş, iyi ki yapmışlar” demesi mi?

***

Asıl üzerinde durulması gereken, Erdoğan’ın tavrı değil, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun sergilediği tutum!..

Bir suç isnadı söz konusu. İddialar ciddi. Ortada mağdurlar ve müştekiler var. Konuyla ilgili kararı da yargı verecek. Ama Kemal Bey ilk andan itibaren suç isnat edilen Eren Yıldırım’dan yana tavır sergiliyor. O’nu aklamaya çalışıyor.

Tutuklanınca ailesini, serbest bırakılınca kendisini arıyor. Ne söylüyor acaba onlara? Hangi sözlerle destekliyor? Bu, hepimiz için merak konusu!

En önemlisi…

Kılıçdaroğlu’nun suçtan zarar gördüğü iddia edilenlerin değil, suçlanan kişinin arkasında olması. Mağdurlardan değil, sanıktan yana tavır takınması. Sonra da kameraların karşısına geçip “adalet” ve “kutuplaşmadan” bahsetmesi!

Bu mu özlemini çektiğini söylediği adalet anlayışı?

Eğer buysa, yandı gülüm keten helva. Adalet bunun neresinde?

***

Garip bir görüntü ile kaşı karşıyayız. Gerçekler ayaklar altına alınıp, illüzyonlarla yönlendirilmek isteniyor Türkiye

İşte Barış Çakan cinayeti. İki sarhoş cani, “ezana saygı gösterin” diyen çocuğu katlediyor. Olay, “Kürtçe şarkı dinlediği için öldürüldü” çarpıtmasıyla toplumun önüne konulmaya çalışılıyor.

Ülkeyi kirletmek için çırpınanlarla dolu çevremiz…

İşin en garip ve dikkat çekici tarafı ise, daha düne kadar “temiz toplum” diye bağıranlar yapıyorlar bunu. Bu da başka bir illüzyon tabii ki! 

EMİN PAZARCI

YORUM EKLE