“HDP Öcalan’ın yirmi yılını adadığı bir projedir!”

“Bizim başarımız HDP’nin başarısı ki kendisinin sayın Öcalan’ın çok önemsediği bir projedir. Türkiye’de beraber yaşama, özgür, demokratik bir birliği sağlama, kendisinin özellikle son 20 yılını adadığı bir projedir.

Bu projenin başarılı olması ve benim şahsımda başarılı olması, onu nasıl, niye rahatsız etsin?”

“Biz inanıyoruz ki ve bunu canı gönülden ifade ediyorum ki başkan Apo yakın zamanda halkın, özgürlük talepleri ve mücadelesi doğrultusunda, özgürleşecektir. Bir halk önderini bir çukurda tutarak, bir halk önderine rehine muamelesi yaparak müzakere sürdürülemez, yürütülemez. Barış için çarpan bir yüreği, İmralı’da kayalıklara zincirle kimse bağlayamaz.

Bu bir halkın kabul edebileceği bir durum ve bir tutum değildir. Bizim önümüzdeki dönem bu müzakere sürecinin en önemli başlıklarından biri de sayın Öcalan’a, başkan Apo’ya özgürlük olacaktır. Biliyoruz ki onun özgürlüğü olmadan, bu sürecin yürüme şansı yoktur.”

“Çünkü daha biz başkan Apo’nun heykelini dikeceğiz, heykelini.”

“Biz Pkk’yı silahlı bir halk hareketi olarak tanımlıyoruz.”

“Bugüne kadar 1990’dan bu yana kurulmuş olan hiçbir partimiz Pkk’yı terör örgütü olarak tanımlamadı.”

Bu sözler kandil’in Ankara şube başkanı, 93 kez Pkk lehinde propaganda yapmaktan tutuklu olarak yargılanan, sözde barış elçisi, terörist sevici Selahattin Demirtaş’a ait!

Devamlı bir şekilde CHP yetkilileri soruyor ya “Selahattin Demirtaş neden içeride” diye, bu sözler onlar için yetmiyorsa, kendilerinin de Pkk saflarına katılmasını salık veririz.

Pkk’nın eğitim komitesi üyesi olan ve 2018 yılından beri Türkiye İçişleri Bakanlığı'nın “en çok aranan teröristler” listesinde yer alan Selahattin Demirtaş’ın ağabeyi Nurettin Demirtaş, terör örgütünün yayın organlarında Pkk yanlısı birçok yazı kaleme aldığı gibi, dağda Mehmetçik’e karşı savaşmakta, kardeşi Selahattin Demirtaş ise ovada onların propagandasını yaparak, terör örgütüne her konuştuğunda sahip çıkmaktadır.

Ondan sonra MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli sosyal medya hesabından şu sözleri paylaştığı vakit, barış çığlıkları atıp, demokrasi havariliğine soyun maktadırlar:

“HDP isimli husumet ve hıyanet oluşumu demokrasinin ardına saklanarak, özgürlük ve insan hakları sığınağına yuvalanarak Türkiye’ye meydan okumaktadır. HDP bir terör sorunudur, bölücülük yuvasıdır, fitne tezgahıdır, demokratik güvenliğimize doğrulmuş mel'un bir silahtır.

Bu kervan böyle gitmemelidir. Adalet ve hukuk mutlak surette devreye girmeli, HDP’nin kapısına açılmamak üzere kilit vurulmalıdır. Yani demem odur ki, HDP’yi Türk siyasetinin taşıma ve hazmetme kapasitesi dolmuştur. Bu terör ve bölücülük yatağı kapatılmalıdır.”

HDP her barış çığlığı attığında, Cenab-ı Allah’ın Bakara Suresi 11. Ayetinde ki şu seslenişi düşüyor gönlüme:

“Onlara, "Yeryüzünde bozgun çıkarmayın" dendiğinde, "Tam tersine, bizler barış ve esenlik getirenleriz!" demişlerdir.”

Türk Devleti’ne ve Türk Milleti’ne düşman olan bir terör örgütüne güzellemeler düzen her kim olursa olsun, o da teröristtir!

Partisi, mezhebi, meşrebi, dini, rengi, ırkı ne olursa olsun, fark etmez!

Tüm bunlara rağmen, HDP’ye Pkk ile organik bağı yoktur diyen kim varsa, o da dolaylı yoldan, Pkk’ya hizmet ediyor demektir!

Hiç kimse Amerika’nın ve Türkiye düşmanı tüm küresel güçlerin kucağına oturmuş olan Pkk güdümündeki HDP’nin Kürtler’in hakkını savunduğundan filan dem vurmasın!

Yüzyıllarca mazlumlara beşiklik etmiş olan Türk Milleti, Kürtler’in hakkını savunacak kudret ve irfana sahiptir.

HDP ve Pkk Türk düşmanı olduğu kadar, Kürt düşmanıdır da!

Biz hiçbir Kürt’ün bebek katili, Mehmetçik ve polis düşmanı, Türkiye'nin bölünmez bütünlüğünün karşı safında yer alacağını düşünmüyoruz.

Biz Kürtler’i; bayrak, vatan, millet, devlet ve insan sevgisi ile tanırız.

Biz Kürtler’i, yedi cihana karşı savaşırken, cephede omuz omuza oluşumuzdan ve birlikte vatan için şehadet şerbeti içişimizden tanırız.

Eğer Kurtuluş Savaşı zamanı HDP(KK) olmuş olsaydı; batıda Yunanistan'a, doğuda Ermenistan’a, güneyde ise Fransa’ya destek verip, onların saflarında, Osmanlı Devleti’ne karşı savaşacaklardı! Bugünü ölçü olarak ele alıp, düne baktığımız vakit, bu gerçek, kaçınılmazdır!

Buradan tüm Türk ve Türkiye düşmanlarına, Atsız’ın çağları aşan söylemi ile sesleniyoruz:

“Kürşad'ın narasıyla indik Tanrı Dağından,
Ruhumuzu kandırdık Orhun'un kaynağından.
Bu kaynaktan içenin yürekleri tunç olur,
Türk’e kefen biçenin, ölümü korkunç olur!”

Selâm, sevgi ve muhabbet ile...

BURAK KILIÇASLAN

YORUM EKLE