--------------------------------------------------------------------

--------------------------------------------------------------------

--------------------------------------------------------------------

--------------------------------------------------------------------

--------------------------------------------------------------------

--------------------------------------------------------------------

-----------------------------------------------------------------------

------------------------------------------------------------------------

------------------------------------------------------------------------
------------------------------------------------------------------------

------------------------------------------------------------------------

------------------------------------------------------------------------

------------------------------------------------------------------------

------------------------------------------------------------------------

------------------------------------------------------------------------

------------------------------------------------------------------------

"BAHÇELİ MİT AJANIYDI TÜRKEŞ ONU KULLANIYORDU"

“ Devlet Bahçeli görevli deniyor. Aslında bu toptancı bir yaklaşım. Ama bir olay anlatacağım. 1977'de ben Ankara'da Tarım ve Toprak Reformu Teftiş Kurulu Başkanıydım. 10 yıl Kaymakamlık yaptım, bu dönemde beni İçişleri Bakanı Oğuzhan Asiltürk çağırdı ve mahrumiyet görevinin ardından beni Vali yapacağını söyledi.

Ama ben MHP'liydim, dersler veriyordum. Rahmetli Türkeş, Bursa'dan beni aday göstermek istedi, kazanmak zordu, ama davayı yerleştirmek için kabul ettim. Sonrasında Türkeş, parti bünyesinde 30 kişilik bir eğitimci kadrosu kurmak istediğini söyledi. Maaşlarını ben vereceğim ve tek işleri ülkücü kadroları eğitmek olacak dedi. İki ismi tavsiye etti. Ramiz Ongun ve Türkmen Onur.

Gerisini sen belirle, kadronu kur dedi. Tarihi bir olay anlatıyorum şu an. Dedim ki bir isim var aklımda hiç tanışmıyoruz ama onun da ülkücü asistanlar genel başkanı olduğunu duyuyorum Devlet Bahçeli adında... Onu da alalım dedim. O zaman asistandı.

Ben tanımıyorum ama soruyorum. Ramiz bey dedi ki; o olmaz. Niye diye sordum: O MİT ajanıdır dedi. 1977'de söyledi bunu bana. Dedim ki, MİT ajanıysa Genel Başkan onu orada neden tutuyor? Dedi ki zaten o söylüyor onun MİT ajanı olduğunu. Merhum Alpaslan Türkeş 1977'de Bahçeli'nin MİT ajanı olduğunu söylüyordu.

Peki bu ne iş dedim? Şöyle söylüyormuş rahmetli Türkeş; onu biliyorum, uzaklaştırırsak bilmediğim birisini gönderirler. Ben de ondan istifade ediyorum, kullanıyorum. Bu sözler üzerine o gün onu almadık tabiki. Peki MİT ajanı olmasaydı alır mıydık? Doğrusu görüştüğümüzde, tanıştığımızda da almazdık çünkü biz arkadaşlarımızı doğru düzgün Türkçe kullananlardan seçtik. Allah aşkına şimdi koca Türk milliyetçilerinin Türkçesine bir bakın. Bir de Kürt milliyetçilerinin Türkçe'sine bir bakın. Bu ne yaman çelişkidir yani?”

Bu sözler kime mi ait:

Aydınlık Grubu’nun Ankara Temsilcisi Sabahattin Önkibar’ın Ulusal Kanal’da yayınlanan Alternatif adlı programına katılan Namık Kemal Zeybek’e.

Namık Kemal Zeybek mi kim?

MHP’nin içerisinde yetişip de Turgut Özal’ın ANAP’ına katılarak, MHP’ye kara üstüne kara çalan, MHP’nin misyonunu tamamladığını, görevin bittiğini söyleyen, milleti balık hafızalı zanneden, bilgi yüklü; fakat şahsiyet ve fikri namus noktasında fukaralık çeken bir devlet büyüğümüz.

Nereden mi biliyorum tüm bunları. Hemen açıklayalım:

Bugün nasıl Devlet Bahçeli’yi, Ülkücüler’in azılı düşmanı Doğu Perinçek’in kanalında karalamaya kalkıyorsa, geçmişte de MHP ve Alparslan Türkeş’i de başta Emin Çölaşan olmak üzere, karşıt gruptakilere kötülüyordu.

Gelin hep birlikte 3 Temmuz 1988 günü Hürriyet Gazetesi’nden Emin Çölaşan ile Namık Kemal Zeybek’in yapmış olduğu söyleşiye bir göz atalım:

“ Emin Çölaşan: MHP ve Ülkücü kuruluşları biraz eleştirsenize. Koptuğunuza göre bir sebebi olması gerekir.

Namık Kemal Zeybek: Bir kere ben, bunu kopmak diye almıyorum. MHP bitti, misyonunu tamamladı ve tarihteki yerini aldı diye bakıyorum. Bugün artık MHP diye bir şey olduğuna inanmıyorum. MHP belli bir görev yapmıştır ve tarihteki yerine intikal etmiştir.

Emin Çölaşan: Peki ama bugün o partinin devamı olan MÇP var. Eski MHP takımının bir bölümü, Başbuğ Türkeş’in liderliğinde yine orada toplanıyor. Acaba Ülkücü Hareket de bitti mi?

Namık Kemal Zeybek: Ülkücü Hareket diye bir şeyi de ben bugün mevcut saymıyorum.

Emin Çölaşan: O da MHP gibi tarihe mi karıştı?

Namık Kemal Zeybek: Evet… Ülkücü Hareket de görevini yapmış, çok ciddi ve vatansever kadrolar yetiştirmiş ve tarihe karışmıştır. 1980’den sonra kendisine “ Ülkücü” diyen bir hareket zaten görünmüyor.

Emin Çölaşan: Yani Türkeş artık devrini tamamladı mı?

Namık Kemal Zeybek: Hizmet tamamlanmıştır. Türkiye artık değişmiştir. Türkiye, yeni bir Türkiye olmuştur. Her şeyi değişmiştir ve bu değişikliklere cevap vermek üzere ANAP kurulmuştur. Artık eski MHP gibi bir partiye ihtiyaç yoktur. Böyle bir partinin şansı da yoktur. Bu yüzden de sayın Türkeş’in çizgisinden ve kendisinden ayrılan eski MHP’lilerin büyük çoğunluğu, ANAP’lı olmuştur.

Emin Çölaşan: Ve size göre, Türkeş bundan sonra köşesinde mi oturmalıdır?

Namık Kemal Zeybek: Oturmalıdır. Tabii kendisi bir siyasi parti olarak ortaya çıkmayı doğru buluyorsa, kendisine başarılar dileriz.

Emin Çölaşan: Yani Türkeş’e veya partiye karşıtlığınız var mıydı?

Namık Kemal Zeybek: Bir takım şeyler vardı.”

Namık Kemal Zeybek’in nasıl bir yapıya sahip olduğunu öğrendikten sonra, gelelim “ haberhergün” adlı gazetenin tavrına.

Böyle bir haber mi olur arkadaş Allah aşkına!

“ 1977 yılına dayanan bir gerçeği” ifadesini koymak için bir habere, o haberi somut belgelere dayandırmak gerekmektedir.

“ MİT ajanı” ifadesi Sayın Devlet Bahçeli için yıllardır dillendirilen bir iddiadır.

İşin garip tarafı, CIA veya başka bir ülkenin istihbarat biriminden bahsetmiyoruz.

Adı üzerinde, MİLLİ İSTİHBARAT TEŞKİLATI.

Velev ki Sayın Bahçeli MİT'in bir görevlisi diyelim.

MİT Türkiye lehinde işler yapan bir kurum değil midir?

Şahsiyetinde sıkıntı olmayan, yolsuzluk namına lekesi bulunmayan Sayın Bahçeli'yi siyaseten yetersiz olmakla suçlayabilirsiniz. Hatta suçlamak da değil, eleştirebilirsiniz. Bu herkesin en doğal hakkıdır.

Lâkin bel altı vuruşlar yapmak, aciz ve art niyetli kişilerin işidir.

Aynı iftirayı ve ilaveli hâlini yıllardır Aydınlık Gazetesi Ankara Temsilcisi Sabahattin Önkibar da atmaktadır.

Devlet Bahçeli Cuma namazına gitmezmiş, yok imamı kovmuş.

Kısacası “ ateizmi” savunanların gazetesinde, İslam dersi vermeye kalkıyor.

Tam da “ dinime söven Müslüman olsa” dedikleri cinsten.

Yahu kardeşim atıyorsanız Allah aşkına destekli atın!

Bırakın bu komplo teorilerini.

Sizin gibi gereksiz ve samimiyetsiz eleştiri yapanlar yüzünden, samimi eleştiri yapmaya çekinir olduk.

Yazının Dibi; nasıl ki Ümit Özdağ’ın CIA ajanı olduğuna dair iddialara itimat etmiyorsam, nasıl ki Sinan Oğan’ın Rus ajanı olduğuna dair iddialara itimat etmiyorsam, her dönemde farklı bir tavır sergilemiş ve farklı söylemler geliştirmiş olan bir şahsiyetin de Devlet Bahçeli hakkında söylediği asılsız iddiaların hiçbirine itibar etmiyorum. Hükümsüzdür!

Selâm, sevgi ve muhabbet ile…

BURAK KILIÇASLAN
YORUM EKLE
YORUMLAR
Ufuk Baykal
Ufuk Baykal - 2 yıl Önce

N. K. Zeybek hakkındaki bilgiye katkı olsun: Şimdi Ahmet Yesevi yoluna girmiş ancak; Adıyaman şeyhinin elini öpmek için ülkücüleri otobüslerle menzile götüren/yönlendiren(giden arkadaşların anlattıklarından biliyorum), Türkçüleri, hurefeci/“İslamcı” ilkel tarikatlara de bulaştıran kişidir aynı zamanda.
Rahmetli Türkeş Bey’in Sayın Bahçeli hakkındaki sözlerini bir çok kişi bilir. Birisi de bizzat kendi ağzından işiten merhum hocamız Mustafa Kafalı idi. Eşi Sevgi abla da bilgiyi onaylayacaktır


         Kirkagac.Net