--------------------------------------------------------------------

--------------------------------------------------------------------

--------------------------------------------------------------------

--------------------------------------------------------------------

--------------------------------------------------------------------

-----------------------------------------------------------------------

------------------------------------------------------------------------

------------------------------------------------------------------------
------------------------------------------------------------------------

------------------------------------------------------------------------

------------------------------------------------------------------------

------------------------------------------------------------------------

------------------------------------------------------------------------

------------------------------------------------------------------------

------------------------------------------------------------------------

------------------------------------------------------------------------

------------------------------------------------------------------------

EĞİTİM-SEN"Önce Sevindik Sonra Üzüldük"

İlçe Milli Eğitim Müdürü AYhan Turgut'un açıklamasına Eğitim-Sen'den yanıt geldi.

EĞİTİM-SEN
EĞİTİM-SEN"Önce Sevindik Sonra Üzüldük"

İlçe Milli Eğitim Müdürü Ayhan Turgut'un sitemize yaptığı açıklama sonrası, EĞİTİM-SEN sitemiz aracılığıyla bir basın açıklaması yayınladı. İşte EĞİTİM-SEN'in açıklaması;

İlçe Milli Eğitim Müdürümüz Ayhan Turgut Bey’in geçtiğimiz hafta içerisinde Kirkagac.net haber sitesinde çıkan “Eğitimde Büyük Aşama ve Kalite Kaydettik” söyleşisini okuduğumuzda hem sevindik hem de üzüldük.5-6 yıllık süre içinde gerçekleştirilen işler bizi çok sevindirdi. Bu işlerin yapımında emeği geçen başta İlçe Milli Eğitim Müdürümüzü, siyasileri, bürokratları, hayırseverleri ve vatandaşlarımızı kutluyor, teşekkür ediyoruz.
Eğitim Sen İlçe Yönetimi olarak çalıştığımız 3 yıllık süreçte tüzel kişiliğimize ve şahsiyetlerimize karşı her zaman insani saygısını yaşatan, kapısı her eğitim emekçisine açık tutan, sorunlarımıza ilgi gösterip elinden gelen gayreti gösteren Ayhan Bey’in bu söyleşisinin eğitim ve öğretim kısmında yaşananları kalite açısından bizlerde değerlendirmeye, kamuoyu ile paylaşmaya karar verdik.

Eğitimin faaliyetinin temel unsuru insandır. Bu unsurlar karşımıza öğrenci, eğitim emekçileri, idareci ve veli kimlikleri ile karşımıza çıkar. Eğitim faaliyeti içerisinde bulunan öğretmen; araç-gereç, program, yöntem teknik bilgisi ve kullanımı, fiziki ortam gibi alt unsurlarla da etkileşimde bulunmaktadır. Bu etkileşim öğrencilerin okulda iyi yetişmesinde ve başarısında etkili olur. Ancak öğrencinin başarısında bu unsurlardan hangisinin daha etkili olduğunu belirlemek güçtür. Sadece birinin etkili olacağını düşünerek yapılacak değerlendirmeler bizi kalite konusunda yanılgıya iter. Eğitime yönelik sağlıklı çalışma yapmak isteyenler insan odaklı eğitimin unsuru olan öğeleri öğretmene, öğrenciye, diğer eğitim çalışanlarına, idarecisine ve veliye etki etmeyi düşünmelidirler.

1.Sistem ne üretiyor?

Sistem eğitimin temel unsuru öğretmenleri kadrolu, sözleşmeli, ücretli, başöğretmen, uzman, geçici diye hem özlük haklarında hem de motivasyonda bölüyor. Etüt çalışması yapacak öğretmene 4/B’ lisin diyerek, egzersiz yapacak ücretli öğretmene ücret saatin dışında çalışma yapamazsın diyor. Okullarda aynı işi yapan öğretmenler arasında memur, işçi ve angarya köle uygulamaları yaşanıyor. İlçemizin norm ihtiyacı olan öğretmenler atama dönemlerinde gelmiyor ve ilçemiz okulların da asgari ücret düzeyinde maaş alan birçok ücretli öğretmenler çalışıyor.
Sınav merkezli eğitime odaklanan öğrencilerin sosyal kimliklerini oluşturacak çalışmaların yapılmıyor. Onların çocuk-genç olduğunun unutulup birer sınav odaklı anti sosyal yarış atına dönüştürülüyor. 
Okullarımızda rehberlik boyutunda yaşanan sıkıntılar, öğrencilerin disiplin problemleri karşısında disiplin kurullarını çözüm gören kolaycı kaçışlar yaşıyoruz. 
Sosyal etkinlik çerçevesinde bir kültür merkezimizin, tam donanımlı bir spor salonumuzun ilçemizde olmadığını görüyoruz. Şuan belediyeye kiralanarak devredilen spor salonunun sağlıklı bir şekilde öğrencilere ve ilçe insanımızın hizmetine açılamadığını biliyoruz.
Okullarımızda yıllardır yardımcı hizmetler sınıfında sıkıntılar yaşanır. Atama yapılmayan bu kadrolar iş güvencesiz, az ücretli ve sigortasız emekçilerle doldurulmaya çalışılır. Okullarımızın temizlik, kalorifer ayağıdır bu kalitemizi ortaya seren.
İdarecilerimiz kaliteyi yakalamak için çabalarken, birçok yazışmanın ve personeli ile iletişim yetersizliği içinde boğulup gidişi.
Eğitim ile ilgili süreçlere ve etkinliklerin hazırlanışlarına, fikir ve görüş bildirme, sürece dahil olma noktasında eğitimcileri temsil eden bizlere hiçbir ortamın yaratılmadığına tanık oluyoruz. 

2.Maddi Yetersizlikler

Okullara yeteri kadar, hatta hiç bütçe ayrılmadığı için zorunlu ihtiyaç ve giderlerin çoğunlukla veliler ve hayırseverler aracılığı ile temin yoluna gidilmesi. Bu durum okuldaki tüm unsurları rahatsız etmektedir. Maddi yetersizlikler yüzünden ihtiyaçların giderilmesi noktasında öğretmen-öğrenci, öğrenci-veli, öğretmen-idareci, veli-öğretmen, veli-idareci arasında çatışmalar okullarımızda hemen hemen her gün yaşanmaktadır. Bu çatışmalardan dolayı eğitimin bir hak olmaktan çıkarılıp parasal bir olguya dönüştürülmesi biz eğitim emekçilerini huzursuzluğa sevk etmektedir.

3.Veli Sorumluluğu

Eğitimin temel unsurlarından velilerimizi ne derece kalite yükseltme sürecine katabiliyoruz? Veli okulu ne olarak görmektedir? Okul Aile Birliği toplantılarına neden katılmıyor? Bizce; maddi katkı sağlamak amacıyla yapılan toplantılar olarak algılanıyor. Toplantıların temel hedefi ve gerekliliği konusunda veliler bilgilendirilmiyor. Toplantılar formalite olarak görülüp içi tam olarak doldurulmuyor. Veliler toplantıları gerekli görmeyip angarya olarak değerlendiriyor ki katılım sayıları bunu gösteriyor. 

4.Bizler

Bütün bu eğitimde kalite unsurlarındaki eksikleri, yetersizlikleri dile getirirken, biz eğitimciler de özeleştiri yapmalıyız diyoruz. Soruyoruz!
Eğitimciler sorumlulukları ve vicdanlarıyla bu yaşananlara karşı ne derece ilgililer?
Bu yaşananların çözümü ve çözüm yollarına katkı sunmak için ne kadar kafa yormaktadırlar?
Kendilerini geliştirmek adına neler yapmaktadır?
Eğitimdeki temel unsur olarak sorunları çözümü için ne kadar bir araya gelebilmektedir?
Eğitim-Öğretimi sadece sınıf ve okula sıkıştırılmış bir süreç olmaktan ne zaman çıkaracağız?

İşte bunlara yanıt verebilme cesaretini gösterdiğimiz gün ilçemizde eğitim kalitesinin artışında gerçek aşamayı yakalamış olacağız. 
Bizler ilçemizde eğitimin kalitesinin arttırılması noktasında Eğitim Sen’li emekçileri olarak her zaman eğitimin unsurları ile iç içe, üç maymunu oynayan diğer yapılar gibi görmeyen, duymayan ve bilmeyen değil, sorunların ve sorumluluğun tarafıyız. Saygılarımızla…

HABER-FOTOĞRAFLAR: HAKAN DEMİR






AYHAN TURGUT

HABER-FOTOĞRAFLAR: HAKAN DEMİR

Güncelleme Tarihi: 12 Aralık 2010, 23:44
YORUM EKLE
YORUMLAR
Mustafa Şen
Mustafa Şen - 13 yıl Önce

Bizler insanız,aydınız,sorumluyuz.Yaşamdaki duruşumuzu ve varlığımızı her sözümüzle,her pratigimizle her ortamda söyler-yaşarız. Alınmaz,gocunmaz,korkmaz ve akrep gibi yaşamayız.Biz buyuz var mı ötesi...Hayır diyen çıkar karşımıza Adamlığını gösterir.İşte bunu yapana saygım vardır.Ötesi ise sadece sivrisinek saz.Saygım her zaman insana...

Mustafa Şen
Mustafa Şen - 13 yıl Önce

Ezber bozulunca, yaşamlarını ezberledikleri söylemleri üzerine kuranların çatırdama seslerini duyuyor çokkk seviniyorum.Dünde takılıp kalanlar aynı plağı çalıyor.Varlıkları boşluk içinde olup, rahatsız olanlar yeni ses ve söylem duyunca neresinden tutayım çırpınışları ile sadece sallıyorlar.Bizler insanı severiz ama yaptığı ve gerçekliği ile karşımıza çıkabildiği ölçüde...Saygımız Maskesiz Yaşayan İnsana...








-------------------
------------------- - 13 yıl Önce

mahmut yeşil anlayamaz demiştim. haklı çıktım gerçekten anlamamış. yada yazıları okumuyor.

MAHMUT YEŞİL
MAHMUT YEŞİL - 13 yıl Önce

SİZLER BENİM KAPASİTEMİ ÖLÇEBİLECEK SEVİYEDE OLMADIĞINIZI VE OLAMAYACAĞINIZI ÇOK İYİ BİLİYORUM.ASIL ANLAYAMAYANLAR ASIL TEK TİĞ.İLİK SİZDE BEN ONUN SIKINTISINI ÇOK YAŞADIM GÖRDÜM ZAMANINDA ORTAOULDA BİLE NASIL ŞAPLAKALAR GİYDİRDİĞİNİZXİ BİLİYORUZ ÖĞRENCİLER,BUNLARI SİZİN ZİHNİYETİNİZ ÇOK İYİ ANLIYORDA ANLAMAZLIKTAN GELİYORSUNUZ VE TEK TİP İNSAB ARIYORSUNUZ KARŞINIZDA ONDAN SONRADA ELEŞTİRİ KONUSUNDA HAZIMSIZ OLUYORSUNUZ.

---------------
--------------- - 13 yıl Önce

hasan1907 mahmut yeşile güzel bir cevap vermişsiniz. ama benim üzüntüm mahmut yeşil de sizi anlayacak kapasitenin olmaması. siz elinizden geldiği kadar güzel izah etmişsiniz ama mahmut yeşilde o at gözlükleri olduğu süre sizi anlamakta zorlanacak.

hasan1907
hasan1907 - 13 yıl Önce

demekki ortak bir paydada buluşacağız...devlet kadrolarını din, dil ,ırk ,mezhep temeline dayalı yetersiz ve adil olmayan kadrolarla doldurmak bu ülkenin insanına yapılan en büyük haksızlıktır.bu ancak aşiret devletlerinde hoşgörülen uygulamalardır.demokrasiyle idare edildiğini iddia eden toplumlarda bu uygulama bir kandımacadır.bu uygulamalar liyakata göre yapılmalıdır.uygar ülkelerde toplumun menfaatine olan uygulama budur.demekki benim zihnimdeki meziyetler ülke çıkarları doğrultusundaymış.demekki ülke çıkarları benim için ayrı senin için ayrı değilmiş...demekki ülke çıkarları için doğru tekmiş...seninde aynı kanaatte olduğunu düşünüyorum...saygılar...

mahmut yeşil
mahmut yeşil - 13 yıl Önce

Asıl bizler birilerinini adamı olanları çok gördük bir gecede 4000 tane okul müdürü değişti.5000 tane hakim alındı unutmayız unutmuyoruz asıl söylediğin meziyetler senin zihninde

hasan1907
hasan1907 - 13 yıl Önce

dik duruş sergileme tutarlılığını gösterebilen ender insanlardan birileri.oysa bu insanlar bir yerlere gelebilmek için (kendi mutluluğu için)yozlaşmış sisteme ayak uydurabilir mahmut yeşilin ve bazı yorumcuların kafasındaki o profile uygun birer köşebaşı adamı olabilirlerdi .ama onlar zor olanı seçmişler maalesef...dürüst olabilme ,dik durabilme doğru bildiğini çekinmeden söyleyebilme adına bireysel mutluluk yerine mutluluğun resmini çizebilme sevdasıyla ,yozlaşan kültüre,statükoya alet olmamışlar...sizi rahatsız edende bu olsa gerek mahmut yeşil ve bu gözle bakanlar...saygılar...



         Kirkagac.Net