--------------------------------------------------------------------

--------------------------------------------------------------------

--------------------------------------------------------------------

--------------------------------------------------------------------

--------------------------------------------------------------------

--------------------------------------------------------------------

-----------------------------------------------------------------------

------------------------------------------------------------------------

------------------------------------------------------------------------
------------------------------------------------------------------------

------------------------------------------------------------------------

------------------------------------------------------------------------

------------------------------------------------------------------------

------------------------------------------------------------------------

------------------------------------------------------------------------

------------------------------------------------------------------------

Devlet Bahçeli’nin Feraseti

Bir lider kritik noktalarda yapmış olduğu açıklamalar ile ilgili hep mi haklı çıkar arkadaş?
Bu liderin adı Devlet Bahçeli olunca çıkıyor işte.

Açılım sürecinde, bunun bir çözülme süreci olduğunu, acil bir şekilde bölgede OHAL uygulanmasını tavsiye etmişti.
Zamana göre hareket etmekte mahir olan bukalemun karakterliler, Sayın Bahçeli'nin bu çıkışını kandan beslenmek ve gericilik olarak değerlendirmişti.
Türk bayrakları indiriliyor, paşalar hapislerde çürütülüyor, Türk ve Müslüman'ın tüm değerleri ayaklar altına alınıyordu.

Gücü elinde bulunduran hükümet, Firavun'un günümüz temsilcisi niteliğinde icraatlar sergiliyor, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne ait ne varsa, üzerinden silindir gibi geçiyordu.

Yargıda, askeriyede ve poliste etkili olan Cemaat, bu yapılanlar karşısında bir Müslüman'ın başkaldırması gereğinin aksine, bir milyon tirajlı Zaman Gazetesi ve etki alanı geniş olan liberal dolma kalemleri ile Firavunist yaklaşımlara ziyadesi ile destek veriyor ve Müslüman gönüllerde büyük bir tahribata yol açıyordu.

Bu süreçte büyük bir olgunluk ile hareket eden Sayın Bahçeli, şöyle bir çağrıda bulunuyordu:
"Gülen Hocaefendi yurtdışındadır. Türkiye’deki cemaatin bu konuda bir dahli varsa, Hocaefendi’nin cemaat üzerinde tam olarak etki ve kontrol icra edemediği, bilgisi ve iradesi dışında bazı unsurların bu işlere karışmış olacağı bir ihtimal olarak karşımızdadır.

Diğer akla gelen husus ise Türkiye’deki cemaatin başka odaklar tarafından yönlendiriliyor olabileceğidir. Her iki ihtimal de çok vahimdir. Bu durum karşısında Türkiye’nin geleceği bakımından ve Fethullah Gülen Hocaefendi ve Cemaatinin zan altında kalmaması ve yıpranmaması düşüncesiyle Hocaefendi’nin bu konuda sessiz kalmayarak inisiyatif almasının ve net ve kararlı bir tavır koymasının gerekli olacağı düşünülmektedir.

Hocaefendi ve cemaatinin kendilerini ilgilendiren ve hedef alan konularda nasıl hareket edecekleri, neyi yapmayı uygun görecekleri tabiatıyla kendilerinin takdir edecekleri bir husustur. Bu konuda dışarıdan fikir ve telkine ihtiyaçları bulunmadığı gibi, bizim de resen kendilerine yol gösterme görevi üstlenme durumunda olmadığımız açıktır. Ancak, bu yöndeki kuşku, tereddüt ve endişelerin derinleşerek sürmesi, hem Türkiye’ye zarar verecek hem de Hocaefendi’yi ve Gülen Cemaatini bir tartışma zeminine çekecektir.

Cumhurbaşkanı ve hükümetin açık tavrına karşı, yıllarca birçok konuda birlikte hareket etmiş, adeta koalisyon ortağı gibi davranmış Cemaat'in ve Pensilvanya'da mukim Sayın Gülen'in AKP ile olan ilişkileri her yönüyle teşhir etmesi kaçınılmaz bir sorumluluktur. Bu itibarla Türkiye sıkıştığı cendereden, girdiği darboğazdan, nerede duracağı ve nasıl biteceği belli olmayan karanlık bir güzergâhtan çıkarılmalı, şaibelerden kurtarılmalıdır."
Bunun üzerine ne mi oldu?

Fetullah Gülen'i yeryüzü imamı tayin eden bukalemun karakterli şahsiyetler, adeta Devlet Bahçeli'yi dinsiz ilân ettiler ve neticesinde zamanın Başbakan'ı Recep Tayyip Erdoğan, büyük bir öfke ile Devlet Bahçeli'yi hedef alarak şu sözleri sarf etti:
“Bahçeli'nin Fetullah Gülen Hocaefendi ile ilgili sözleri ihanet derecesindedir.

Kınıyorum. İfadeleri çok çirkin. Büyük ayıp. Yani Hocaefendi işi gücü bırakmışta Bahçeli ile mi uğraşacak? Bir defa onun bulunduğu makam böyle şeylere müsaade etmez.”
Şimdi ne oldu kardeşim!
Bu kibirin sonucu bize neye mâl oldu?
Kaç senemizi heba ettiniz?

Oy olarak çarpım tablosunda çok ileridesiniz; lâkin feraset bakımından sıralamaya dahi giremezsiniz.
Sizin, basınınızın ve destekçilerinizin Sayın Bahçeli'ye büyük bir özür ve minnet borcu vardır.
Adam olanlar için, başka da söze gerek yoktur, vesselâm!

Yazının Dibi; Devlet Bahçeli ferasetinin zekâtını bahşetse, AKP 15 yıllık siyasi programını tayin edecek demek ki! Bir musibet, bin nasihatten evladır! OHAL'de hayırlı olsun, ülkemiz adına!
Selâm, sevgi ve muhabbet ile…

BURAK KILIÇASLAN
YORUM EKLE
YORUMLAR
Osman34
Osman34 - 8 yıl Önce

Bu eş sözlüyken nişanlıyken ihanet etmişse...sen hala bilmene duymana rağmen iftira diyorsan , evlenince ağlamana gerek yok sen zaten kabul etmişsin boynuzlanmayı...bile bile lades

osman
osman - 8 yıl Önce

Eşinizin sizi boynuzlayabilir. Bu onun sütü ile alakalıdır. Belliki bunlarında sütü bozuk. Yanlız komşunun sana ya sen seviyosun bu adamı veya kadını yanlız sen evden çıkınca eve başkaları geliyor diyen komşunada inanması bile kafanda bi soru işareti oluşur değilmi Hülya. Yazıyı bide o gözle oku.

hulya
hulya - 8 yıl Önce

Çok sevdiğin uğruna ölmek istediğin eşin sana ihanet edip boynuzladiginda daha önce gül demeleri verdiğin çok seviyorum dediğin eşin ihanet ettiginde onu terketmen onun hakkında sevgi dolu sözcükleri söylemenin bir anlamı olurmu.boş konusuyorsun. Gün o gün değil. Hala ogrenemedinmi gitti


         Kirkagac.Net