--------------------------------------------------------------------

--------------------------------------------------------------------

--------------------------------------------------------------------

--------------------------------------------------------------------

--------------------------------------------------------------------

--------------------------------------------------------------------

-----------------------------------------------------------------------

------------------------------------------------------------------------

------------------------------------------------------------------------
------------------------------------------------------------------------

------------------------------------------------------------------------

------------------------------------------------------------------------

------------------------------------------------------------------------

------------------------------------------------------------------------

------------------------------------------------------------------------

------------------------------------------------------------------------

Eğitim Sen “Nehir İçinde Akan Damlalardık“

Sendikalar Ankara'da buluştu. İlçemizden bu mitinge katılan Eğitim Sen sendikası baş temsilcisi Mustafa Şen, Ankara'da yaşadıklarını değerlendirdi.

Eğitim Sen “Nehir İçinde Akan Damlalardık“
Eğtim Sen “ANKARA’DA NEHİR İÇİNDE AKAN DAMLALARDIK”
DİSK, KESK, TTB ve TMMOB'un çağrısıyla gerçekleştirilen “Eşit, Özgür, Demokratik Bir Türkiye”, “İnsanca Yaşamı İçin” Ankara'da 8 Ekim de kurulan sokak meclisine on binlerce sendikalı katıldı. İlçemizden bu mitinge katılan Kırkağaç Eğitim Sen Baş Temsilcisi Mustafa Şen Kirkagac.NET’e bu miting ile ilgili açıklamalarda bulundu.
Şen“İlçemizden mitinge sınırlı imkânlar sebebiyle altı emekçi olarak katıldık. Cuma akşamı saat 10 gibi Soma’dan gelen arabaya binerek, sabah saatler 8:30’u gösterirken yorgun ve uykusuz bir şekilde Hipodrom çevresinde arabadan indik. Uzun yürüyüş ve sonrası şişen ayaklarımızın ağrıları ile cumartesi günü akşam 8:00’de otobüsümüze binerek, pazar sabahı 4:30 sularında yağan yağmurla ilçemize geri döndük.
Yorgunduk, bitkindik ama insanca var olmanın gururu ile emek mücadelesine yapmış olduğumuz katkıdan dolayı başımız dik ve gururluyduk. Çocuklarımıza bırakacağımız onurlu bir yarının tuğlalarını örmüştük iki gün içerisinde. Bu mücadelenin neferi olmaktan asla bir eziklik ve eksilik duymadık. Saygım Her Zaman İnsan Olana…”
“Kıdem tazminatı sömürüsüne, taşeronlaşmaya ve güvencesiz çalıştırılmaya hayır diyen işçiler, grevli toplu sözleşme hakkı isteyen ve sürgünlere hayır diyen memurlar, tam gün yasasına, özel hastane birlikleri yasasına, esnek çalışma saatlerine hayır diyen sağlık emekçileri, KHK ile mücadelelerinin önü kesilmeye çalışılan mühendis, mimar ve şehir plancıları, kadın cinayetlerine hayır diyen kadınlar, çevre talanına, HES’lere, nükleer santrallere hayır diyen çevre ve ekoloji örgütleri ve tüm ezilenler, yoksullar kendi meclislerini sokakta kurmak için 50 bin emekçi Ankara Garı önünde toplandı. DİSK, KESK, TMMOB ve TTB’nin çağrıcılığını yaptığı eyleme birçok demokratik kitle örgütü ve siyasi parti destek verdiler. “İnsanca yaşam için eşit, özgür, demokratik Türkiye” ana pankartının dışında “ABD taşeronluğuna hayır, füze kalkanı projesi iptal edilsin”, “Biz tablet değil, öğretmen istiyoruz” pankartları açılan mitingde Abdi İpekçi Parkı’na yüründü. AKP hükümetinin saldırılarına yanıt vermek için “Sokak Meclisi”ni kuran DİSK, KESK, TMMOB ve TTB başkanları Abdi İpekçi Parkı'nda kurulan kürsüden emekçilere seslendiler.
DİSK Genel Sekreteri Tayfun Görgün ’ün yaptığı açılış konuşmasında sokağın meclisinin işbaşına gelmek için halkın oylarını toplayıp, sonra da sermaye için canla başla çalışanların meclisi olmadığını bu meclisin emekçilerin, işçilerin, işsizlerin, ötekileştirilenlerin, inkar edilenlerin meclisi olduğunu belirtti. “800 metre ilerde milyonlarca insanın geleceğini tayin eden kararlar alınıyor” diyen Görgün, Sosyal Güvenlik Genel Sağlık Sigortası ve Torba Yasa kararlarının bu şekilde alındığına vurgu yaptı. Görgün, AKP’nin yaratmaya çalıştığı cennetin milyonlarca yoksulun, emekçinin cehennemi olacağını söylerken Türkiye’de çoğulculuk adı altında tek seslilik, ileri demokrasi ve yeni Türkiye adı altında da yeni bir diktatörlüğün biçimlendiğini ifade etti.
Görgün ’ün ardından söz alan KESK Genel Başkanı Lami Özgen “Türkiye, iç ve dış politikada başrolünde egemenlerin bulunduğu bir kayıkçı kavgasının içerisinde adım adım ilerliyor, bu tür kavgaların kazananı her zamanki gibi yine egemenler oluyor; emekçiler, halk bu kavganın ezileni olmaya devam ediyor” diyerek başladığı konuşmasında sık sık AKP’nin yarattığı bu düzende adaletin, eşitliğin, özgürlüğün, barışın ve demokrasinin yokluğuna vurgu yaptı. Emekçilerin seslerine kulaklarını tıkayanlara kurdukları bu “Sokak Meclis”leriyle yanıt vereceklerini dile getiren Özgen, “Eğer siyasi iktidar grevli toplu iş sözleşmesi hakkımızı bu dönem de gasp etmeye devam ederse, yüz binlerce kamu emekçisinden aldığımız güçle ve fiili mücadele geleneğimizin yol göstericiliğinde grev dâhil bütün demokratik mücadele araçlarını kullanmaktan geri durmayacağımızı tekrar ifade ediyoruz” dedi.
 TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Soğancı emekçileri sokağın meclisine hoş geldiniz diyerek selamladı ve burada “bitmedi daha sürüyor o kavga ve sürecek yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek” diyenlerin olduğunu söyledi. “Bizim meclisimizde yüzde 10 barajı yok, herkesin sesi var” diyen Soğancı, grevli, toplu sözleşmeli sendika hakkı için, eşit, nitelikli, parasız sağlık ve eğitim için, kentlerin, ormanların yağmalanmasına dur demek için ve başka bir dünya, başka bir Türkiye, bir başka yaşam için alanlarda olduklarını ve olacaklarını ifade etti.
TTB Merkez Konseyi Başkanı Eriş Bilaloğlu “Onur mücadelesini yürütenlerin önünde saygıyla eğiliyoruz bu meclisin böyle bir tarihi var. Biz bu tarihe sahip çıkanlar olarak sağlık dönüşüm adı altında uygulanan taşeronundan hekimine tüm sağlık emekçilerinin insanca yaşam talebi eşit, nitelikli ve güvenceli sağlık hakkı için mücadelemizi daha da yükseltecek ve verdiğimiz sözü geri almayacağız.” Diye konuştu.
 Konuşmaların ardından miting Bandista ve Kibele’nin konserleriyle son buldu.

HABER: HAKAN DEMİR(HABERTÜRK)

********

**********











HABER: HAKAN DEMİR(HABERTÜRK)


*********

**********

********

********
Güncelleme Tarihi: 10 Ekim 2011, 15:16
YORUM EKLE
YORUMLAR
Mustafa Şen
Mustafa Şen - 13 yıl Önce

Üslubum ve seçilmiş kelimelerim konusunda yaptığınız eleştiriyi alır başıma koyarım.Sizin gibi çalışmalarımız ve fedakarlığımızı görüp saygı ve tebrik eden Güzel İnsanlara (@karakurt dahil) en ufak bir saygısız tavrım olamaz.Olursa da bu benim hatam olur ve özür dilerim.Ancak, bizi yaşamımızda çok iyi tanıyıp yüzümüze sahte maskeleri ile görünen ve sadece işleri ezberlerinde kilerini kusmak olan bir avuç sanal yorumcuya da sözümü esirgemem. Öğretmen kimliğimin yanın da iyi bir insan sever olarak yaşamaya çalışırım ve bunu da beni tanıyan herkes samimiyetle bana teslim eder.Meydan okuyuşum ve tepkim karşımdakinin insanlık ve vicdan muhakemesine serzenişimdir.Yorumlarınızda ki samimiyete tekrar teşekkür ederim.Saygım, Garipliğimizi de Bize Hatırlatan İnsanlara...

vatandas
vatandas - 13 yıl Önce

"Uslub-u lisan, ayniyla Insan "diyen atalarimiz ne guzel soylemisler.Bazen insan dogru olan davasini savunurken kullandigi kelimelerle nefreti celbeder. Sizin inandiginiz dava ugruna yaptiginiz her calismaya ve gösterdiginiz her fedakarliga buyuk saygi duyuyorum ve can-u gönülden tebrik ediyorum. Ama duygularinizi ifade ederken kullandiginiz kelimeler yaralayici. Siz bir ögretmensiniz , eminim elestirimdeki nezaketi anlayacak seviyedesiniz.Benim Inanisimda " Bana bir harf ögretenin kirk yil kölesi olurum" anlayisi hakimdir. Ve ben bize bilgiyi ögreten ögretmenlerimizi elleri öpülesi insanlar olarak görürüm. Saygilarimla Mustafa Ögretmenim.

@karakurt
@karakurt - 13 yıl Önce

herkes savunduklarına böyle sahip çıkabilse keşke

Mustafa Şen
Mustafa Şen - 13 yıl Önce

garip;anlayışın ve algın düşüncelerin de saklı.Biraz dikkat sahibi bir şahsiyet olsan benim yanıt verdiğim yorumların yazımla alakalı olmayan, seviyesi sanallıkların da gizli şahsiyetlerin saldırılarına yönelik tavrım olduğunu anlardın.Yorumunu atarken hangi ipotek düşüncenin vatandaşı olduğunu sorgularım.Sözlerde ki niyeti tespit eder, gerekli sözü söylerim.Senin payına da beni iyi takip eden biri olarak " yaşamı ve yazılanları doğru oku da gel!Niyetini anlayalım!"lafsı düşer...
Saygım Bütünü Gören Vatandaş'a...

vatandas
vatandas - 13 yıl Önce

Her yazdigi yazinin altina "saygim insana" diye not düsen bir kisinin, insanlara hakaretten baska bir cümle kuramamasi, ve insan olmanin kriterinide sadece kendi düsüncesinin ipotegi altina almaya calismasi COK GARIPPPPP

Mustafa Şen
Mustafa Şen - 13 yıl Önce

bozo; ayıp olan, benim devrimci sabrımı zorlayan ve açıklamalarımı hakaret kabul eden sanal şahsiyetinizin kültürel birikimsizliğinize iade ediyorum.
Şiddet algınız benim kültürümün ölçüsü olamaz. Ben söylemlerimi ve ifadelerimi demokrat çizgimle değil devrimci kişiliğimle örtüştürüyorum. Bu konuda biraz okumuşluğunuzun ve yaşam pratiğinizin size anlatacakları vardır.
Sanal kişiliğiniz ve yazdıklarınızın bir değer oluşturmasını istiyorsanız kendinizi diğer seviyesizlerden ayıran gerçek kimliğinizi bilmek ve tanımak isterim.
Zavallılık konusu ise içine düştüğün durumla çok güzel kendini buluyor. Zavallı insanlar üretimsiz, değer oluşturamayan kişiliklerdir. Yaşama adını ve sosyal sorumluluğunu kabul ettirenlerin ya arkasındadırlar çukur kazarlar ya da direkt saldırı ve karalama çabasına girerler. Diğer yorum atanların ikinci durumu tercih edip prim yaparken sanallıklarında senin bana, örgütüme karşı söylediklerin insanca yaşama mücadelesi veren bizlere sadece dost ve düşmanı tanımamızda birer araç olur!
Benim şahsımda, yukarıda ki mitinge katılan arkadaşlarımızın farkındalık düzeyini yükseltmek senin gibi hasmane(sendikanızı örgütleme çalışmalarınızda nasıl yaptığınızı bilen biri olarak) yorumlar atan sanal şahsiyetlerin görevi olamaz, ukalalık yapıyorsun…Benim gerçekliğimi başkalarına şans verme ölçütü yapmana da izin vermem. Yazık olanı şu söylemimle anlatayım. Tüm öğrencilerime anlatırım sorun çözerken. “Yavrularım; duyduğunuza inanmayın, gördüğünüze şüpheyle bakın ama yaptığınıza inanın!”
Sınıf mücadelesini bilmediğini de gördüm… Sınıf mücadelesinin ne olduğu konusunda, anarşist komünist kişilik, devrimlerin sana ihtiyacı olup olmaması, düşünce sistemimin ihanet çizgileri, devletin sınıfsal tanımı, sempati duyduğum yerler konusunda sana samimiyetle bir brifing vermeye hazırım.
Başıma bir hal gelirse bizler sokağa da, dağa da, mücadele meydanlarına da çıkmaya hazırız. Bizler TAM BAĞIMSIZ TÜRKİYE mücadelesin de her zaman nefer olmaya hazır, dik duruşlu, onurlu, İNSAN SEVER kişilikleriz.
Saygım, Sadece İnsan Olma Değerlerini Ülkesi İçin Yaşatan Şahsiyetlere…

bozo
bozo - 13 yıl Önce

aslında sınıf eksenli mücadeleyi savunan biri olarak otoriter bir duruşunuzun olmaması gerekiyor yani anarşist bir komünistseniz eğer o değerli devriminizde bana da ihtiyaç duyacaksınız o yüzden beni zavallı bulmanız ve sizinle aynı düşünce de olmayan diğer arkadaşların yorumları için yazdıklarınız kendi düşünce sisteminize ihanettir bu yazdıklarınızı sadece sinirli bir anınızda istemeden yazdığınızı düşünmek istiyorum yani sizin mücadeleniz artık herkesin isteyerek sizin gibi düşünmesini sağlayana ve inandırana kadar bitmeyecektir toplumsal katılımı sağlamanız gereklidir ama bu tavrınızla çok zor gerçekten..Anarşist komünistlerin düşüncelerine göre, gerçek komünizmin tek hedefi devletin yıkılmasıdır; çünkü devlet, egemenlik ve sınıf hükümdarlığı üzerine kurulu politik bir örgüttür. Dolayısıyla sizlerin bazı yerlere sempati duymanızı anlamaya başladım..başına bir hal gelirse canım dağlara gel dağlara dağlar seni çağırıyor mustafa:):)

bozo
bozo - 13 yıl Önce

çok ayıp mustafa bey hiç yakıştıramadım siz daha burada yazdıklarıma tahammül edemiyorsunuz ve bana hakaret ediyorsunuz demek ki karşınızda olsam bi güzel döveceksiniz beni şiddet temelli bir kültürünüz var doğru siz ancak sizin gibi düşünenler için ifade özgürlüğü istiyorsunuz hiç samimi bulmuyorum gerçekten demokrat olamamışsınız ayrıca ben kendimi deşifre etmek zorunda değilim hayatımın hiç bir döneminde de zavallı olmadım ama sanırım sizin gibi düşünmediğim için kendimi şanslı sayabilirim ayrıca benim hiç bir yorumumda siz değerli öğretmen arkadaşlarıma hakaret etmedim sadece nereye hizmet ettiklerinin farkında değiller dedim umarım farkındalık düzeyiniz bir gün yükselir ve gerçekten demokrat düşünce sahibi olarak sizin gibi düşünmeyenlere de bir şans verirsiniz duyduklarınıza katlanamasınızda saygı duymayı becerebilirsiniz..yazık çok yazık..



         Kirkagac.Net